Kızılcık Şerbeti 48. Bölüm @showtv
Summary
TLDR这段剧本讲述了一个充满情感纠葛和家庭危机的故事。主要人物包括Alev、Mustafa、Doğa、Pembe Hanım以及其他家庭成员和亲戚。Alev面临着与Mustafa的婚姻问题,后者似乎与另一位女性Doğa有关联,这使得家庭关系变得紧张。同时,Mustafa的父亲经历了一次健康危机,这让家庭更加焦虑。剧本中穿插了多场紧张的对话和情感爆发,涉及背叛、不忠、家庭责任和个人选择等主题。故事探讨了家庭成员之间的信任和忠诚,以及当这些价值观受到考验时所面临的挑战。
Takeaways
- 🎵 视频中包含了多种类型的背景音乐,如情感音乐、紧张音乐和快乐音乐,这些音乐与剧情的情绪起伏相匹配。
- 🧍♂️ 主角Alev在生活中遭遇了多重打击,包括与家人的关系疏远,公司中失去话语权,以及亲人的背叛。
- 🏥 视频中提到了心脏问题,Alev的兄弟Mustafa和其他家庭成员都面临着健康危机,这成为了剧情的一个重要转折点。
- 💔 Alev感到孤独和绝望,她失去了一切,包括她的丈夫、孩子和家庭,这体现了家庭关系的脆弱和个人情感的崩溃。
- 🤝 尽管面临困境,Alev的兄弟Mustafa在关键时刻得到了家人和朋友的支持,显示了亲情和友情的重要性。
- 🚑 紧张的情节中,Mustafa心脏病发作,需要紧急医疗救助,这增加了剧情的戏剧性。
- 👪 Alev的家庭关系复杂,她与母亲和兄弟之间的关系充满了冲突和误解,这些家庭内部矛盾是剧情的核心。
- 💌 Alev与Doğa之间的对话揭示了她的情感状态和对未来的不确定性,同时也体现了她对过去决定的反思。
- 🏠 Alev的丈夫在病愈后回到家中,但Alev对此感到困惑和不安,这反映了夫妻关系中的不信任和沟通障碍。
- 💔 Mustafa发现他的儿子可能不是自己亲生的,这个发现对他的打击极大,导致了他对妻子的信任崩塌。
- 📜 Mustafa决定进行DNA测试以确定孩子的真实身份,这个决定是对他婚姻和家庭信任的最终考验。
Q & A
Alev为何感到绝望和孤独?
-Alev感到绝望和孤独是因为她失去了家庭的支持和社会地位。她的孩子不看她,她在公司没有话语权,她的兄弟甚至背叛了她,她无法看到自己的孙辈,感觉失去了一切。
Mustafa为何感到内疚和痛苦?
-Mustafa感到内疚和痛苦是因为他意识到自己可能对父亲心脏病发作负有责任。他的父亲Abdullah Bey因为公司的事情感到压力巨大,Mustafa担心自己的行为可能加剧了父亲的健康状况。
Doğa和Alev之间的关系是什么?
-Doğa和Alev之间的关系似乎是朋友或者亲人的关系。Doğa对Alev的处境表示同情,并试图通过电话提供支持和安慰。
Nilay为何对她的丈夫Mustafa感到不满?
-Nilay对她的丈夫Mustafa感到不满,因为她觉得Mustafa没有承担起家庭责任,特别是在他们的孩子需要他的时候。此外,Mustafa似乎对Nilay的健康和感受不够关心。
Abdullah Bey的健康状况如何影响他的家庭?
-Abdullah Bey的健康状况对他的家庭产生了巨大的影响。他的儿子Mustafa感到内疚,而他的妻子Pembe Hanım则在他康复期间照顾他。他的病情也引起了家庭成员间的紧张和冲突。
为什么Alev认为自己对Abdullah Bey的健康危机负有责任?
-Alev认为自己对Abdullah Bey的健康危机负有责任,可能是因为她在他压力最大的时候给了他额外的心理负担,或者她认为自己的某些行为或决定间接导致了他的健康状况恶化。
Doğa如何帮助Alev度过难关?
-Doğa通过电话为Alev提供了情感支持,她试图安慰Alev,并表示愿意去看望她,以提供实际的帮助和陪伴。
Mustafa对Nilay的态度如何?
-Mustafa对Nilay的态度显得有些冷漠和疏远。即使Nilay表达了对他的关心,Mustafa似乎更关注他自己的问题,没有给予Nilay足够的注意和安慰。
Abdullah Bey和他的儿子Mustafa之间的关系如何?
-Abdullah Bey和他的儿子Mustafa之间的关系紧张。Mustafa感到内疚,因为他可能对父亲的健康危机有责任。而Abdullah Bey可能对Mustafa的行为感到失望。
为什么Alev想要和Doğa见面?
-Alev想要和Doğa见面可能是因为她需要一个朋友的支持和倾听。Doğa似乎是一个理解并关心Alev的人,Alev可能觉得和她交流能够帮助自己缓解压力和孤独感。
Nilay对她的婚姻状况有何感受?
-Nilay对她的婚姻状况感到不满和痛苦。她感到被丈夫Mustafa忽视,而且她担心他们的孩子可能也会受到Mustafa行为的影响。
Outlines
😔 家庭与事业的双重失落
主角感到家庭和事业的失落,子女不与他交流,公司没有话语权,被兄弟背叛,孙辈不在身边,感到失去了一切。
😖 身份揭示与情感纠葛
主角与某人对话,透露出复杂的情感和身份问题,对话中涉及结婚、责任和个人选择等敏感话题。
😞 家庭紧张与健康危机
家庭内部紧张,主角关心Mustafa的状态,家庭对话中透露出担忧和不安,随后出现健康危机,紧急联系救护车。
😢 健康担忧与家庭支持
家庭成员对Abdullah的健康状况表示担忧,讨论应对措施,同时表达对彼此的支持和关爱。
😤 家庭纠纷与情感宣泄
家庭成员间的紧张关系升级,涉及离婚、情感背叛和个人责任等问题,情感宣泄和互相指责成为对话的主要内容。
😟 情感支持与家庭团聚
家庭成员在困难时刻提供情感支持,尽管存在分歧和不满,但仍有团聚和对话的场景,试图解决家庭危机。
😓 家庭和工作的平衡
角色们讨论工作与家庭的平衡,涉及工作机会、职业发展和家庭责任,以及这些因素如何影响他们的个人生活。
😃 积极的家庭氛围
家庭氛围积极,成员间有愉快的互动和对话,尽管仍有一些紧张和冲突,但整体上展现出乐观和希望。
😉 社交活动与个人发展
角色们参与社交活动,讨论个人发展和社交关系,包括商业机会、职业抱负和社交圈的互动。
😤 家庭矛盾与冲突
家庭内部矛盾和冲突升级,涉及婚姻忠诚、子女教育和家庭角色等问题,角色间的关系紧张,情感冲突明显。
😔 家庭和解与情感表达
家庭成员尝试和解,表达彼此的情感和担忧,尽管存在误解和困难,但努力寻求理解和支持。
😞 家庭危机与健康问题
家庭面临健康危机,成员间的关系因此受到影响,对话中透露出对健康问题的关注和对家庭未来的担忧。
😠 家庭背叛与冲突
家庭成员之间的背叛和冲突成为对话的焦点,涉及欺骗、信任破裂和家庭价值观的冲突。
😣 法律行动与情感断裂
角色面临法律行动,情感关系出现断裂,对话中涉及离婚、财产分割和子女抚养权等问题。
😢 家庭真相与情感宣泄
家庭成员面对真相,情感得到宣泄,对话中揭露了家庭秘密,角色们表达了痛苦、愤怒和失望。
😰 家庭矛盾与个人挣扎
家庭内部矛盾加剧,个人挣扎和情感冲突成为主题,角色们试图解决彼此之间的问题,但面临重重困难。
😔 家庭和解与情感寻求
家庭成员寻求和解,表达对情感支持的需求,尽管存在分歧,但努力寻求共识和相互理解。
Mindmap
Keywords
💡家庭矛盾
💡忠诚与背叛
💡失去与绝望
💡工作压力
💡健康危机
💡情感支持
💡责任与指责
💡宽恕与和解
💡个人成长
💡社会地位
Highlights
Alev 失去了一切,感到绝望。
家庭成员对Alev的忽视和背叛让她感到孤独。
Alev在公司没有话语权,感到无助。
Alev表达了对无法见到孙子的遗憾。
情感紧张的背景音乐突显了场景的戏剧性。
Alev与某人的对话揭示了她不愿意承担的责任。
Alev质疑对方的责任感,暗示了两者之间可能存在的误会或冲突。
情感音乐的持续播放加深了对话的情感深度。
角色之间的对话揭示了家庭内部的紧张关系。
Alev的健康状况成为家庭成员关注的焦点。
Alev表达了对某人的深切关心,尽管她自己身处困境。
家庭成员尝试解决Alev的健康危机,显示了他们之间的联系和关心。
情感紧张的背景音乐结束,标志着一个情节的高潮。
角色之间的对话透露了家庭内部的秘密和冲突。
Alev和Doğa之间的对话揭示了复杂的家庭关系和个人情感。
情感音乐的再次播放强调了场景中的情感冲突。
Alev的绝望和无助在对话中达到顶点。
家庭成员对Alev的支持和关心在紧张的对话中显现。
Transcripts
[jenerik müziği]
[duygusal müzik]
[yankılanır] Alev gitti.
Evlatlarım yüzüme bakmıyor.
Şirketimde söz sahibi bile değilim.
Kardeşim bile bana ihanet etti.
[yankılanır] Torunlarımı göremiyorum.
Her şeyimi kaybettim.
[yankılanır] Her şeyimi.
[duygusal gerilim müziği]
[kalp atış sesi]
[duygusal gerilim müziği yükselir]
[duygusal gerilim müziği biter]
Yani sen kendini Seçil diye tanıtıyorsun bana.
-Göbek adın mı, yani nedir? -Yok canım.
Salladım öyle.
[duygusal müzik]
Ne gülüyorsun?
Benim için de ilk olan bir şey yaptım.
Bana hiç uymayan bir şey. Hayatımda bir ilk.
Kendi adımla olamazdım.
Ne var ki, yani niye olamazdın? Anlamadım.
Olamazdım.
Ve böyle istedim.
Böyle oldum.
Ayrıca sen ne sorumluluğundan bahsediyorsun ya?
Gelip "benimle evlenmek zorundasın" falan diyeceğimi mi zannettin sen?
-Merak etme, bela olmam başına. -Saçmalama canım, nereden çıkarıyorsun?
Böyle bir şey söylemeye çalışmıyorum yani.
Kimse arayıp görüşmek istemez ki böyle bir şeyden sonra.
Ben kimse değilim.
Öyleymiş.
[duygusal müzik devam eder]
Kalkayım ben.
Bırakayım seni.
Yok, gerek yok. Şoförlüyüm zaten.
Peki.
Nasıl istersen.
[duygusal müzik devam eder]
Görüşürüz.
-Bu Umut'un halleri nedir öyle ya? -[duygusal müzik biter]
-Bak, gerçekten döveceğim onu. -Ay saçmalama Fatih.
[Nilay] Ay bence de tam dayaklık.
Cebi iki kuruş gördü, direkt havaya girdi.
Daha dün senin evinde soba yanıyordu be.
Ya siz söylenen her şeyi neden yanlış anlıyorsunuz?
Kötü bir niyeti yoktu ki.
Ya Doğa, sen de.
Birini sevince toz kondurmuyorsun.
[gerilim müziği]
O değil de benim kafam babanıza takıldı.
Çok üzülmüştür o şimdi. Şirket onun her şeyiydi.
Anne, demeyeceğim, demeyeceğim diyorum da
bu durumda bile hâlâ babamı mı düşünüyorsun?
Düşüneceğim tabii çocuğum.
Evimizin direğiydi o.
Evlatlarımın babası.
Ne olursa olsun ben her zaman iyi olmasını isterim.
Ben gideyim, Cemre'nin yanına çıkayım.
Ben de geleyim.
Hayırlı geceler.
Sana da yavrum.
Abi, iyi misin sen?
İyiyim.
İyi.
Evet Mustafa'm, çok sessizsin.
Ne oldu yavrum?
Yok bir şey anne.
Hadi gel, yatalım.
Sen yat.
Abdullah'a bakacağım, sen de gel.
Ya yatsana Nilay.
Oğlum, çıkıp baksana hadi çocuğuna.
Ne oluyor Mustafa?
Ya anneciğim, yatarım. Niye geliyorsunuz üstüme?
Ay anne, kocam nazara geldi.
Ay yavrum, hassas çocuk.
Babana üzüldü o şimdi.
Olabilir, belki de.
Ben yatayım, hayırlı geceler anne.
Hayırlı geceler sana da.
[gerilim müziği biter]
[duygusal müzik]
-Abi. -Müsait değilim.
Abi, lütfen. Yanlış anlıyorsun.
Hepimizin iyiliği için, bir yenilik bu, iş bu ya.
İş mi? Sen buna iş mi diyorsun?
Abini egale etmek,
oğullarını doldurmak ne zamandan beri profesyonellik oldu?
Abi, kimseyi doldurduğumuz yok.
"Bu bir ailevi mesele değil" diyorum.
Ailevi olamaz çünkü benim ailem bu değil.
Olanlardan dolayı aklınızca bana cephe aldınız
ve bu şirket için yaptıklarımı hiçe saydınız.
Düpedüz saygısızlık. Başka bir şey değil.
Abi, lütfen.
Yeter, benim seninle konuşacak hiçbir şeyim yok.
[duygusal müzik devam eder]
[telefon çalar]
Abi, yapma Allah aşkına ya.
Aç şu telefonu. Biz kardeşiz seninle.
Böyle olmaz ki.
[duygusal gerilim müziği]
Kolay gelsin çocuklar.
Hoş geldiniz Ömer Bey.
-Abim giriş yaptı mı odasına? -Evet efendim.
Sağ ol.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
[duygusal gerilim müziği devam eder]
[duygusal gerilim müziği devam eder]
Abi!
[telefon çalar]
Abi!
[gerilim müziği]
Çocuklar.
Abimin odasının anahtarını al. Hemen yukarı çıkacağız.
Acil bir durum olabilir. Hemen.
-Tamam Ömer Bey. -Hadi, hadi, hadi, hadi.
Hadi.
Anlamadım.
Hadi. Aç kapıyı, acele et.
Abi!
Bismillahirrahmanirrahim. Çabuk, hemen ambulans ara.
Abi! Abi, ne oldu sana?
Abi! Abi, duyuyor musun beni? Abi! Abi!
Abi, ses ver. Abi!
Abi ne oldu sana? Abi.
Ambulansı ara!
[ambulans sesi]
[duygusal gerilim müziği]
[telefon çalar]
Efendim Metehan?
Baba, sen neredesin sen? Ne oluyor?
Oğlum, amcan kalp krizi geçirdi. Şu an ambulanstayız, hastaneye gidiyoruz.
Ne?
Baba sen ne diyorsun ya? Durumu nasıl?
Ya bilmiyoruz, Allah'ın izniyle iyi olacak.
Hastaneye varmak üzereyiz.
Tamam, ben hemen geliyorum. Yengeme haber verdin mi sen?
Yok, yok, kimseye söylemedim.
Ben hastaneye varınca duruma göre arayacağım Fatih'i.
Tamam, tamam, geliyorum baba. Hadi görüşürüz.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
Acele edin biraz lütfen. Hadi.
Acele edin.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
Tamam işte.
Devam. Hızlı!
Acele edin biraz, ne olur.
Abi.
Abi, iyi olacaksın.
İyi olacaksın, Allah'ın izniyle iyi olacaksın.
-Hemen içeri alıyoruz. -Hadi, acele edin, hadi.
Bulduğumda yerde yatıyordu.
Yani hareketsiz bir şekilde yatıyordu ama ne kadardır yerdeydi bilmiyorum.
Anjiyoda her şey daha net belli olacaktır.
Hiç telaş etmeyin. Baypas da olabilir.
-Geçmiş olsun tekrar. -Lütfen, lütfen acele edin, hadi.
Allah yardımcın olsun abi.
[duygusal gerilim müziği]
Allah yardımcın olsun.
Her şey benim yüzümden.
"Ömer Ünal" diyorum.
Ömer Ünal.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
[duygusal gerilim müziği devam eder]
[telefon çalar]
Hayırdır inşallah.
Amcam aramaz bu saatte.
Amca?
Fatih.
Amca, bir şey mi oldu?
Ne olmuş?
Baban kalp krizi geçirdi. Hastanedeyiz.
Ne?
Ne olmuş Fatih?
Babam kalp krizi geçirmiş.
Amca neredesiniz? Durumu nasıl peki?
Öldü mü? Ölmedi, değil mi?
Tamam, sakin ol.
Allah'ın izniyle iyi olacak. Anjiyoya aldılar şimdi.
-Hemen gelin, tamam mı? -Tamam, tamam, geliyoruz.
Doğa, ya babama bir şey olursa?
Kendimi asla affedemem.
Fatih, şu an bunları düşünme ne olur.
Nasıl düşünmeyeyim?
Yapma böyle, gel.
İyi olacak baban, tamam mı?
Ya olmazsa?
Olacak.
Olacak, inan bana.
Ama sen şu an herkes için güçlü olmak zorundasın.
Ne olur böyle yapma.
Anneme nasıl söyleyeceğim?
Ölür o kadın yani. Bu haberi alırsa ölür. O da ölür.
Yani önce abine söylersin ama annene de mutlaka söylemen lazım Fatih.
Ben hazırlanayım, vakit kaybetmeyelim.
Tamam.
[duygusal müzik]
[doktor] Çocuk sahibi olmanız imkansız.
-[Mustafa] Ne? -[doktor] Çok üzgünüm.
[doktor] Evli misiniz, bilmiyorum ama maalesef durum bu.
Bu nasıl olabilir ya?
Testlere birkaç kez baktık.
Yok, hayır, nasıl olur, hata, olmaz. Çünkü benim çocuğum var.
-Nasıl? -İki aylık hem de.
[kapı vurulur]
[Fatih] Abi.
Hayırdır oğlum, ne oluyor?
-Babam. -[gerilim müziği]
Bismillahirrahmanirrahim. Ne olmuş babama?
Sakin ol.
Sakin ol. Kalp krizi geçirmiş.
[gerilim müziği yükselir]
Bir şey olmaz ama değil mi yani?
-Ya bir şey olursa? -Olmaz.
Şimdi amcam yanımda. Hastanede anjiyo yapılacakmış.
Annem? Anneme söyledin mi?
Ben tek başıma yapamam.
-Gel, beraber söyleyelim, hadi. -Tamam.
[gerilim müziği devam eder]
[kapı vurulur]
Bismillah.
[Fatih] Anne.
Anne, müsait misin?
Anne, gelebilir miyiz?
Gel oğlum, gel.
Babanız mı?
Babam kalp izi geçirmiş ama korkacak bir şey yok.
-[duygusal gerilim müziği] -Bizim hastanedeler.
Amcam da yanında zaten.
Anjiyo yapılacakmış.
Tamam.
Rabb'im şifasını versin.
Amca-- Anne, biz hastaneye gideceğiz. İstersen giyin sen de.
Hazırlanıyorum.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
Boşanmak istiyorum.
[duygusal müzik]
Ne dedin sen?
Artık yapamıyorum.
Alev yüzünden, değil mi?
Alev yüzünden.
Alev Hanım'ı seviyorum.
Baba.
[duygusal müzik]
Baba.
Amcam güçlü adamdır, toplayacak.
İnşallah oğlum, inşallah.
Hiç öyle inanmıyormuş gibi konuşma ya.
Toplayacak amcam.
Doktor.
Doktor bey.
-Kritik durumu atlattı. -[duygusal müzik]
Oh, Allah'ım, çok şükür.
Çok şükür.
Anjiyoda tespit ettiğimiz üç tıkalı damarı stent takmak suretiyle açtık.
Böylelikle baypasa gerek kalmadı.
Peki kendinde mi şu an, görebiliyor muyuz?
Yani şu an yoğun bakımda, göremezsiniz. Başında hemşiresi var.
Eğer her şey istediğimiz gibi giderse yarın normal odaya alabiliriz.
Bu arada tam zamanında getirmişsiniz.
Eğer biraz daha gecikmiş olsaydınız sonuç üzücü olabilirdi.
Elimden geleni yaptım doktor bey.
-Geçmiş olsun. -Çok sağ olun.
Ne dedim ben sana, he?
Çok şükür, çok şükür.
[duygusal müzik devam eder]
Amca, amca.
Çocuklar, merak etmeyin, az önce doktoruyla konuştuk.
Ameliyata gerek kalmadı, stent takıldı. Şu an yoğun bakımda, dinleniyor.
Allah'ım, çok şükür.
[duygusal müzik biter]
-Her şey benim yüzümden oldu. -Baba, Allah aşkına ya.
Hayır amca, benim yüzümden oldu asıl.
Ya yapmayın Allah aşkına, "senin, benim yüzümden" mi var?
Tamam, şirketteki olaylara üzüldü ama hangimiz böyle olacağını bilebilirdik?
Kaç kere söyledim, kişisel algılama dedim şu olayları.
Şirket işi dedim, her şey olur dedim ama yok.
Dinletemedim.
Suçlamayın kendinizi.
[gerilim müziği]
Bir insanın kendine yaptığı kötülüğü yedi düvel birleşse yapamazmış.
Başına gelenler Abdullah Bey'in kendi kabahati.
Seçimlerinden kaynaklandı.
Üzülmeyin hiç o yüzden.
Anne.
-İyi mi? -İyi, iyi.
[gerilim müziği biter]
-Durumu iyi mi doktor bey, nasıl? -[duygusal müzik]
Normal odaya aldık şu anda.
Çok şükür.
Görebilir miyiz peki?
Çok ciddi bir operasyon atlattı malum Abdullah Bey.
Çok kısa olmak kaydıyla evet.
Artık bundan sonra kendisine dikkat edecek.
Bir süre istirahat edecek ve ona iyi bakılacak.
Çok sağ olun.
Şimdi ben de Abdullah Bey'in yanına gidiyorum.
Dilerseniz birlikte geçelim.
İyi olur.
Çocuklar, hadi siz eve gidin.
Çocuk emziriyorsunuz, hastanelerde durmayın çok.
Abdullah babamı bir görelim, gideriz anne.
Evet, kısa da olsa bir kapıdan bakalım sonra eve geçeriz.
Tamam, peki. İyi, hadi bakalım.
[duygusal müzik]
Geçmiş olsun Abdullah Bey.
Teşekkür ederim.
Babacığım, nasılsın?
Çocuklar.
Çok korkuttun bizi.
Ömrümüzden ömür gitti vallahi.
[duygusal müzik devam eder]
Geçmiş olsun.
Allah seni başımızdan eksik etmesin babam.
Çok geçmiş olsun.
Amca, ödümüzü kopardın, iyi misin?
Abi, iyi misin?
Hamdolsun.
[duygusal müzik devam eder]
[doktor] Üç damarınıza birden stent takıldı.
Zor ve açık bir ameliyatın kıyısından döndünüz.
Artık bundan sonra kendinize çok dikkat etmeniz gerekiyor.
Geçmiş olsun.
Artık bundan sonra siz de Pembe Hanım.
Ona çok iyi bakmanız gerekiyor.
Siz merak etmeyin.
Hiç gerek yok.
[gerilim müziği]
Ben tamamen iyileşene kadar kalırım burada.
Zor bir operasyon geçirdiniz.
Halen taktığımız damar yolunu baskılıyoruz.
Üstelik hastane ortamında oluşabilecek enfeksiyonlara karşı
evde dinleniyor olmanız daha yerinde olur Abdullah Bey.
O zaman Ömer'e yaptığımız gibi hemşire ayarlasak?
[Pembe] Gerek yok.
-Her şeyi hazırladık evde. -[duygusal müzik]
Hayat'la Zülkar tüm hazırlıkları yaptı. Eve geçeriz buradan.
Harika.
O zaman ben ilaçlarını yazayım.
Siz çıkmadan da geliriz.
Tamam.
Pembe Hanım, ne gerek vardı?
Bunları sonra yalnızken konuşuruz Abdullah Bey.
Hadi çocuklar, siz gidin.
Akşamdan beri harap oldunuz burada. Ben buradayım nasılsa.
Ben de kalırım yenge.
Metehan, oğlum, hadi haberleşiriz sonra. Sen de git.
Hadi çocuklar.
Baba, iyisin, değil mi?
-Ağrın, sızın, bir ihtiyacın var mı baba? -Yok kızım, iyiyim, şükür.
Hadi gidin, herkesin işi gücü var.
Hadi.
-Geçmiş olsun. -Hadi çocuklar, hadi.
[duygusal müzik devam eder]
"Devlerin aşkı büyük olur" diye boşuna dememişler.
Ateşin ta kendisi de gelse annemle babamı ayıramaz.
Şükürler olsun.
Hadi gelin, çay kahve, bir şey içelim şurada.
[duygusal müzik biter]
Buyurun bakalım. Taze taze.
Oo, Sevilaycığım, sen bizi böyle beslersen biz yandık.
Fırından yeni çıkmış vallahi, mis gibi.
Eline sağlık Sevilaycığım.
Afiyet olsun.
Hayırlısıyla Alev gelse de onu da beslesem.
-Sahiden iyi mi o, nasıl? -[gerilim müziği]
Konuştum, kafasını toparlıyormuş.
İnşallah toparlar.
İnşallah.
Bu arada Ertuğrul'la konuştum. Dernek işini halletmiş.
Yarın akşam bağış kampanyasının yapılacağı bir açılış olacak.
Herkesi bekliyor.
Pembe Hanımlar falan da mı gelecek?
Hani büyük bir bağış gecesi gibi bir şey anne.
Aramıştır, illaki çağırmıştır. Hiç sormadım.
Ayol aramızdaki husumet belli. Ne çağırıyor onları?
Aman anneanne, ne olacak?
Hem belki gelmezler bile.
Aynen anne, yani nezaketen çağırmıştır.
Sonuçta tanışıklar, iş yapıyorlar.
-Ömer de mi gelecek? -Bilmiyorum anneciğim.
Yani aramış çağırmıştır ama zannetmiyorum geleceğini.
Bence de. Ama Metehan gelir belki.
-Gelsin, sen arayıp söylersin. -Söylerim.
Ya abim, neler olmuş öyle ya?
[gerilim müziği biter]
Geçmiş olsun.
Sağ olun, sağ olun, eksik olmayın.
Abdullah babanın durumu nasıl?
-Daha iyi. -Adam nazarlara geldi, yemin ediyorum ya.
-Ben işe geçiyorum. -Ben de yukarı çıkayım Cemre'yi doyurayım.
Sonra da Alev'in ofisine giderim.
-[gerilim müziği] -Sen Alev'e haber verdin mi?
Efendim?
Haberi yok mu sevgilisinin evine döneceğinden?
Yenge, saçma sapan konuşma.
Ya Nilay, iki dakika laf sokmadan duramıyorsun ya.
Ee, olacak o kadar.
[gerilim müziği biter]
[neşeli müzik]
Bu fincan bir kahveden daha fazlası.
Kesinlikle.
Bir fincan fark yaratıyor.
[neşeli müzik devam eder]
[neşeli müzik biter]
Güzeller güzeli kızım.
Meleğim benim.
Bir tanem.
Oh.
Sabahları çok tatlı oluyor. Şunun hallere bak.
Sen yoruldun artık, bugün evde kal.
Yok ya, olmaz. Kızın işini öyle bırakamam.
Anladım.
Bu arada
teşekkür ederim.
-[duygusal müzik] -Ne için?
Yani sen olmasan dün geceyi atlatamazdım.
İyi ki yanımdasın Doğa.
İyi ki sensin.
Bunu hiç unutmayacağım.
Saçmalama.
Ben bir şey yapmadım. Sen de olsan sen de aynısını yapardın.
Olsun.
Yani,
benim için çok değerliydi Doğa.
Çok önemliydi de.
Bil istedim.
[duygusal müzik devam eder]
Ben hazırlanayım o zaman.
Tamam.
Gel bakalım.
Güzel kızım.
Doğa'ya bakıyor musun?
Gel.
Gel bakalım. Gel.
[telefon çalar]
[duygusal müzik biter]
-Doğacığım. -Anneciğim, ne haber?
İyiyim canım, anneannenle beraberiz. Şimdi çıkacaktım ben de.
Senin sesin biraz kötü geliyor.
Sorma ya.
Abdullah baba dün kalp krizi geçirdi.
-[duygusal müzik] -Doğa, ne diyorsun?
Hayırdır?
Merak etmeyin ama şu an durumu iyi.
Ağır bir şey atlattı.
Hay Allah. Çok geçmiş olsun.
Bilemedim şimdi ne diyeceğimi.
Sorma, ben de.
Haberdar et bizi.
Tamam.
Daha Alev'e de söylemedim anne ama arayacağım, söyleyeceğim.
Of, çok sıkıntılı işler.
Öyle böyle değil.
Neyse, hadi, konuşuruz. Haberleşiriz.
Tamam Doğacığım. Hadi konuşuruz sonra.
Ne olmuş, kime ne olmuş gene?
Hay Allah ya.
Anne, Abdullah Bey kalp krizi geçirmiş.
Hih!
"İyi" diyor Doğa ama
Doğa'nın sesi de pek iyi gelmiyordu açıkçası.
Ay geldi mi böyle üst üste gelir.
Ne yapsak anne, geçmiş olsuna mı gitsek? Bilemedim ki.
Normal şartlarda gitmek gerekir ama biz artık oraları geçtik.
Gidip de hakaret işitecek halimiz yok.
O zaman ben Doğa'ya söylüyorum.
Bizim adımıza geçmiş olsun dileklerini iletir.
-Aynen öyle. -Çıktım ben anne.
Mustafa'm, iyi misin? Bak, baban da iyi.
-Rabb'im onu bize bağışladı. -[duygusal müzik biter]
-Şükürler olsun. -[gerilim müziği]
Sen baban yüzünden böylesin, biliyorum ben.
Ama üzülme.
Ben senin hep yanındayım.
Her halini çekerim.
Sen iyi ol, yeter.
[mesaj sesi]
Aa, bugün Abdullah'ın kontrolü vardı. Hatırlatma mesajı geldi.
Gideriz, değil mi?
Siz gidin Nilay. Şirkette bir dolu iş var.
Mustafa, ne işi Allah aşkına?
Oğlumuz mu önemli, işin mi?
Lütfen bizi yalnız bırakma.
Tamam Nilay, tamam, gelirim.
[gerilim müziği devam eder]
Ah Mustafa'm bir bilsen oğlum için neler yapıyorum.
Ömer amcama bakmıştım ama toplantıda herhalde.
Acil bir durum mu?
Yok, acil değil de bir iş için akıl alacaktım.
Nilay, hiç bekleme. Toplantı uzun sürer.
He, tüh ya.
Neyse.
Sağlık olsun.
Allah'a emanet olun. Ben gideyim o zaman.
Sen de. Görüşürüz.
-Nilay. -[neşeli müzik]
Hayırdır?
Kayhan Bey.
Selamünaleyküm.
Ya Ömer amcama bakmıştım ama toplantıdaymış.
Evet, evet, toplantıları var.
Ya bunlar odalara kapanıp ne konuşuyorlar hiç anlamıyorum.
Ne kadar sıkıcılar ya.
Sen niye Ömer'i görmeye geldin?
-Ev kaynıyor mu? -Ev kaynıyor da…
Ben bir iş yapmak için akıl alacaktım.
Allah Allah, ne işi ya?
Evde herkes çalışıyor. Bir şey söyleyeyim mi?
Doğa eve gelmeden önce kimsenin çalışmak gibi bir derdi yoktu.
Şimdi herkes mesaide, ben de çalışmak istiyorum.
Yavrum benim, güzel kızım ya.
Bak, evdeki kadınların sesi olmuş işte.
Ya.
Ben de çalışayım, para kazanayım diyorum.
Vallahi herkes kazanmak istiyor be Nilay.
Siz hayalinizdeki işi mi yapıyorsunuz?
Yani benim hayalimdeki iş çalışmamak Nilaycığım.
Ama olmuyor işte.
Yani bir iş yapacaksın, onu tutturacaksın.
Oo, vallahi zor işler ya.
-E, nasıl olacak o zaman? -Öyle salla başı al maaşı devri bitti.
Kapandı o devir.
Şimdi elinde ne var ne yok iyi değerlendireceksin.
-Yastık altı mı diyorsunuz? -Tabii ki hayır.
Bak, bir kripto şirketi buldum. Aşırı güvenilirmiş, tamam mı?
Para katlanıyor da katlanıyor Nilaycığım. O kadar büyük kazandırıyor ki.
Herkes bilmiyormuş ha, daha keşfedilmemiş yani.
Kripto ne ya?
Bir para birimi falan mı? O kadar çok mu kazandırıyor?
Aynen öyle, sanal para gibi bir şey işte.
Ve çok kazandırıyor tabii Nilay.
Ben de böyle buna bir yatırım yapmayı düşünüyorum.
İstersen seni sokayım, he?
[neşeli müzik devam eder]
Mesela yüz binim var. Kaç olur?
Nilay.
Ayda 500.000 Nilay.
Ne? O nasıl iş ya?
Aa. Yamuk olmasın?
Yok canım, ne yamuğu olacak?
Koskocaman şirket yapıyor, ne olacak sanki Nilay ya?
Ben bunu biraz düşüneyim.
İyi. Tamam, düşün.
Ama bak bir şey söyleyeceğim ha, kimseye söylemek yok, tamam mı?
-Tamam, tamam. -Ağzını sıkı tut.
Tamam. Allah'a emanet olun.
Hadi, sen de Allah'a emanet ol.
Allah'tan Apo Junior'ın çok akıllı bir annesi var.
-Teşekkür ederim. -Afiyet olsun.
[neşeli müzik biter]
Ertuğrul Bey.
Efendim Neslihan?
Haberiniz var mı bilmiyorum ama
Abdullah Ünal dün gece kalp krizi geçirmiş.
-Ne? -[gerilim müziği]
Nasıl şimdi durumu, iyi mi?
Hâlâ hastanedeymiş ama kritik durumu atlatmış.
İyi, çok şükür.
Ben onları mutlaka ararım.
Bu arada davetle ilgili herkese davetiyeleri gönderildi.
-Güzel. Ünallar? -Onlara da.
Tamam. Neslihan, şimdi şöyle yapıyoruz.
Benim öğleden sonraki bütün toplantılarımı iptal et lütfen.
Ben bu dernekle ilgili son araştırmaları yapmak istiyorum.
Sonra da öğlen yemeği için güzel bir restoranda
adıma iki kişilik rezervasyon yaptırırsan sevinirim.
-Tabii ki efendim. -Teşekkür ederim.
-Rica ederim. Görüşürüz. -Görüşürüz.
[duygusal gerilim müziği]
[Ertuğrul] Ömer'i aradığımda bizzat davet etmeli miyim?
Hangisi doğru?
Yaraya tuz basmam gerek sanki.
Her şey neden bu kadar karışık?
-Bak, burası, anladın, değil mi? -Anladım, teşekkür ederim.
Evet.
Herkese kolay gelsin.
-Ne haber Nursema? -İyiyim. Sen?
İyi ben de.
Nasıl böyle dedikodular falan yok artık herhalde, değil mi?
Yok. Senin o konuşmandan sonra herkesin ağzı bıçak gibi kesildi.
Tabii abi, ben söylüyorum, kesin çözüm.
Çat diye vuracaksın, bitecek.
Nokta atışı.
Senin niye moralin bozuk?
-Babam kalp krizi geçirdi Rüzgar. -Ne diyorsun ya?
[duygusal müzik]
Şimdi durumu iyi ama
tabii çok korkuttu bizi.
Sen niye geldin buraya peki?
Evde olman gerekmiyor mu senin şu anda?
Yok, yok, iyiyim ben böyle.
Zaten herkes konuşmak için yer arıyor.
Gerek yok.
Nursema, sana ne herkesten kızım? Baban kalp krizi geçirmiş, gitsene eve.
Ailenin yanında olman gerekiyor. Hadi. Hadi lütfen.
-Teşekkür ederim Rüzgar. -Lütfen ya.
Nursema, çok geçmiş olsun.
-Çok teşekkür ederim Kıvılcım Hanım. -Doğa'yla konuştum sabah, o söyledi.
Çok şükür, şimdi iyi de çok korkuttu bizi.
Tabii, korkutur tabii.
Bizim adımıza da geçmiş olsun dileklerimizi iletirsen sevinirim.
İletirim, sağ olun.
Ben çıkayım.
-Tamam, görüşürüz. -İyi günler.
Abdullah Bey'i duydun mu?
Duydum.
Doğa söyledi, sabah onunla konuştuk.
Aa.
Adamın kalbi dayanmadı, iyi mi?
"Söylemeyeyim" diyorum ama…
Tamam, ben konuyu değiştiriyorum.
"Doğa" demişken…
[duygusal müzik biter]
Onun kocası ona bayağı bir aşık bence.
O ne demek şimdi?
Ben Alev'in ofise uğradım ya yardım etmek için.
Beni gördüğünde yüzü allak bullak oldu.
Ne demek yani o?
Yani bizi biraz kıskandı gibime geldi.
-[neşeli müzik] -Yok artık Rüzgar, saçmalama.
Ya olur ya hani hayatta bazen birine çok aşıkken
başka herkesi rakip gibi görürsün.
Bir de çocuk herhangi birini görmedi ki.
Beni gördü.
Rüzgar ya.
Yani tamam, en azından şöyle bakabiliriz.
Doğa'nın kocası ona çok aşık.
Değil mi?
[neşeli müzik biter]
Alev'e söylemem lazım.
Lazım da…
[gerilim müziği]
[telefon çalar]
Doğa?
Alev, ne haber?
Ben iyiyim de
senin sesin niye böyle?
Ay, o Pembe bir şey mi yaptı yine yoksa?
Yok.
Yok, bu sefer onunla ilgili değil.
Apo.
Rahatsızlandı.
Nasıl? Nasıl yani?
Bir dakika, ne oldu? Ne oldu, nesi var?
Ya panik olma hemen.
Doğa, bak, sen böyle diyene kadar panik değildim zaten.
Korkmuyordum da, söyler misin, ne oldu, nesi var?
Kalp krizi geçirdi ama şu an iyi.
[gerilim müziği devam eder]
Ne?
Ya meraklanma, telaşlanma.
İyi şu an durumu.
İşte dün hastaneye kaldırıldı. Stent taktılar.
Yani şu an hastanede kalıyor.
Ama tabii hepimiz korktuk bayağı.
İnanmıyorum, o orada hastanede can çekişirken ben burada--
Tamam. Doğa, ben kapatıyorum.
Şey, geleceğim ben oraya, tamam mı?
Alev.
Doğa, kapat, kapat, bilet bakacağım, kapat lütfen.
[operatör] Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor.
Tamam. Tamam. Bilet. Bilet. Saat kaç?
Bilet almam lazım.
Hanımefendi, ne olursunuz bakın. İki dakika beni dinleseniz.
Ne olur, bana yardımcı olun, kurbanın olayım.
Ne olursunuz.
Kıvılcım Arslan.
-[duygusal müzik] -Hanımefendi.
Kıvılcım Arslan. Kıvılcım Hanım, ben sizin programınızı izledim.
Ben çok zor durumdayım.
Ne olursunuz, bana bir iki dakikanızı ayırın.
-Hanımefendi, bakın, ihbar hatlarımız var. -Ne olursunuz yalvarıyorum.
-Ne olur. -Aslıcığım, tamam.
Sizi bir içeri alayım ben. Sizin derdinizi bir dinleyelim.
Allah razı olsun, çok teşekkür ederim.
-Kıvılcım Hanım, bunu yapamayız. -Aslıcığım, sorumluluk bende.
Sen Rüzgar Bey'e haber verirsin.
-Buyurun, geçelim. -Allah razı olsun, çok teşekkür ederim.
Çok teşekkür ederim Kıvılcım Hanım.
Allah razı olsun.
-Şöyle buyurun lütfen. -Teşekkürler.
[duygusal müzik biter]
Kıvılcım Hanım, ben sizin programınızı izlediğimde çok ağladım.
O kız okuyabilsin diye elinizden gelen çabayı verdiniz.
Çok güzeldi, çok etkilendim.
Çok teşekkür ederim.
Ben de kızım okusun diye çok çalıştım, çok didindim.
Merdiven sildim, bulaşıkçılık yaptım, temizliğe gittim.
Sırf onun harçlığını ayarlayabilmek için işten işe koşuşturdum.
Sorun nedir peki?
-Babası mı izin vermiyor? -Yok.
Eşim sizlere ömür.
-Başınız sağ olsun. -Dostlar sağ olsun.
Benim kızım kendi okumak istemiyor.
-İstemiyor. -[duygusal müzik]
Nasıl yani, anlamadım?
Yani ben Havva'yı kendim tek başıma, babasız büyüttüm.
Gözüm gibi baktım ona.
Öğretmenleri "onun önünde çok harika bir gelecek var" dediler.
Ben de soğan ekmek yedim, onu dershaneye gönderdim.
Üniversiteyi kazandı.
O da zaten benim zorumla tabii.
-Gitmiyor mu? -Gitmiyor.
Bir ay gitti, ondan sonra vazgeçti.
"Ben memur olmayacağım.
Senin gibi sürünmeyeceğim" deyip duruyor bana.
Kolaydan nasıl para kazanılıyormuş ki?
-O ne demek? -Sosyal medyadan bir şey veriyorlar.
Ya link mi ne?
Onu verenler de ev alıyormuş,
araba alıyormuş, lüks içinde yaşıyorlarmış.
Artık okula gitmiyor.
Sabahtan akşama kadar elinde video, durmadan video çekip duruyor.
Konuşuyorum, anlatıyorum ama hiç beni dinlemiyor.
Evet, maalesef şimdiki gençler böyle şeylere çok aldanıyorlar.
İnternette gördüklerinin gerçek olmadığını anlayamıyorlar bir türlü.
Kıvılcım Hanım, ben artık onun meslek sahibi olmasından vazgeçtim.
-Nasıl desem? -Anlatın lütfen.
Böyle müziği açıyor, dans ediyor, yakışıksız hareketler.
Kızıyorum, korkuyorum da, kandıracaklar diye üzülüyorum da.
Ona söylediğim zaman,
"Ben 18 yaşına geldim, sen bana karışamazsın" deyip duruyor.
Ne olursunuz siz bana yardım edin, ne olur.
-Sizin adınız neydi? -Ben Kader.
Kader Hanım, ben şimdi sizin bütün bilgilerinizi alacağım.
Size en kısa zamanda geri döneceğim.
Umarım bu meseleyi çözeceğiz diye düşünüyorum.
Allah sizden razı olsun. Allah tuttuğunuzu altın etsin.
Çok teşekkür ederim.
Hiç üzülmeyin, canınızı sıkmayın.
Biz bir dernek kurduk.
Kız çocuklarının okumasını sağlamak için kurduğumuz bir dernek bu.
Gerekirse Havva'yı alırız, okuturuz.
Ama o okumak istemiyor.
Ben bu işi çözeceğim, hiç merak etmeyin.
Allah razı olsun, çok teşekkür ederim, çok teşekkür ederim.
-600 gram almış. -[duygusal müzik biter]
Maşallah şehzademe.
Gelişiminde bir sorun yok, boyu da iki santim uzamış.
Suphanallah.
Gelecek ay görüşürüz artık.
[gerilim müziği]
Hazır gelmişken acaba bir kan mı alsak?
Kan mı? Ne kanı?
Yani ne bileyim, öyle genel bir bakılsa hazır buradayız.
Niye ki?
Bir sıkıntısı, gözlemlediğiniz özel bir durumu mu var?
Yok canım, hiçbir şey yok.
Mustafa, nereden çıkarıyorsun şimdi kan man?
Bayağıdır aldırmadık ya, o yüzden söylüyorum.
Ben oğlumu durduk yere ağlatmam Mustafa.
Sen niye karşısın ki bu kadar kan alınma mevzusuna, hayırdır?
Ne diyorsun Mustafa, durduk yere niye kan alınsın?
Mustafa Bey, doğduğu zaman topuktan kan alındı.
O kan çok önemlidir bizim için.
Orada her şeyine bakıldı, hiçbir sorun yok.
Ama işte bayağıdır alınmadı ya, o yüzden söyledim.
Benim bebeğimden kan falan alamazsınız, deldirmem bebeğimi.
Her şeye eyvallah diyorum tamam ama söz konusu çocuğum olunca işler değişir.
İyi, tamam.
Neyse, babama bakalım, hadi.
Hadi.
Bana kırgın mısın abi?
[gerilim müziği biter]
Bak, kendimi asla affetmem.
Ömer, tamam, elli kere söyledin aynı şeyi.
Hastalık bu, Rabb'im böyle istedi.
Sen iyi ol da abi,
yeter ki iyi ol sen.
İyiyim ben, hadi sen bak işine gücüne, şirkete git.
Bir sürü iş birikmiştir şimdi.
Git de bir bak bakalım başkanlık nasıl oluyormuş.
Sen merak etme, gözün arkada kalmasın.
[gerilim müziği]
Ben gideyim, haberleşiriz.
Tamam Ömer, biz de zaten akşama çıkarız, sen de eve gelirsin.
Tamam.
Hadi güle güle.
Dur, dur.
Pembe Hanım, zahmet etmeseydin.
[gerilim müziği devam eder]
Allah'ın değirmeni yavaş döner ama ununu ince elermiş.
-Bunlar size gelen çiçeklerin kartları. -He.
Hastaların sağlığı için çiçekleri odaya almıyoruz.
Aşağıda girişte çiçek odası var, oradan alırsınız.
Tamam, sağ ol çocuğum. Dur, dur, bekle, bekle bakayım.
-Efendim, lütfen, rica ederim. -Yok, yok, olmaz öyle.
Bir dakika.
-Al bakayım sen şunu. -Çok teşekkür ederim.
Hanım, hastanelerde bahşiş devri kapanalı çok oldu.
Hanım mı?
Pembe Hanım, yasak, bahşiş almaları yasak.
İyi canım, ne yapalım?
Biz de bize iyi baksınlar diye veriyoruz, babamızın hayrına değil.
Yahu hastane bizim.
Bak, bak, bak, çiçek de yollamışlar.
"Geçmiş olsun dileklerimizle. Kıvılcım, Sönmez, Çimen."
Sağ olsunlar.
[gerilim müziği biter]
Bu sefer kız okumak istemiyor.
Kadın öyle bir ağladı ki karşımda, içim parçalandı.
Bazen çocuklar kendileri için
neyin yanlış neyin doğru olduğunu maalesef ki bilemiyorlar.
Bunları görünce o kadar şanslı olduğumuzu düşünüyorum ki.
Çok şükür.
Yani kadın hayatını adamış çocuğuna,
bir mesleği olsun istiyor ama kız fenomen olma peşinde.
-Ne yapmayı düşünüyorsun peki? -Yardım edeceğim tabii ki.
[duygusal müzik]
Kıvılcım, ben her konuda senin yanındayım.
Sana desteğim, bunu biliyorsun ama sanki buradaki durum biraz daha farklı gibi.
Yani kız okumak istemiyorsa onu zorla okutamayız ki.
Biliyorum Ertuğrul ama en azından onun seçiminin
yanlış bir seçim olduğunu ona göstereceğim.
Karşımda ağlayan bir anne var Ertuğrul.
Ben buna tepkisiz kalamam, ona yardım etmek zorundayım.
Kaldı ki bir çocuğun hayatı söz konusu, bırakayım, heba mı olsun?
Ben elimden ne geliyorsa yapacağım.
Sen olağanüstü bir kadınsın.
Biz o derneği boşuna kurmadık, "herkes okuyacak" diyorsun yani?
-Aynen öyle. -Aynen öyle.
Bu arada dernek demişken ben Ömer'e de davetiye gönderdim ama henüz aramadım.
Sen bilirsin, ben geleceğini sanmıyorum ama…
Aramamın bir sakıncası yok yani?
Ara tabii ki ama sanmam, gelmez.
[gerilim müziği]
Tamam.
[gerilim müziği biter]
Neler olmuş öyle ya? Allah Allah.
Vallahi büyük geçmiş olsun Ömerciğim.
Sağ ol, eksik olma.
Ee, durumu nasıl, atlattı inşallah?
-İyi çok şükür. -Güzel.
Ama yani bu yaşta da yani çapkınlığa kalkışılmaz ki ya.
-Kalp bu, kalp. -[neşeli müzik]
Ya düşünsene, yıllardır aynı ritimde atarken
yani sen bir anda böyle nabzı 180 yaparsan teklersin Ömerciğim, teklersin.
Bak, benim babam da aslında böyle, onun da böyle şeyleri vardı yani.
Kayhan, ne saçmalıyorsun sen ya?
Hani biz yakınız diye söylemiştim.
Değiliz.
Ama olma yolundayız Ömer.
Olma yolunda da değiliz, olmayacağız, hiç yakın olmayacağız, unut onu.
E, peki, tamam.
Yani demek istediğim, bu Arslan kadınlarının laneti ha.
Vallahi büyük kurtardın ha.
Böyle baloncuk maloncuk ama iyi yırttın bak, söyleyeyim.
-Kayhan. -Efendim?
Çık istersen.
E, peki, tamam, ben kalkayım o zaman.
Ha, bu arada sen abinin yanında hep dur, tamam mı? Ona destek ol.
Yani buralar bana emanet, gözün arkada kalmasın ha.
Yok, kalmaz ya sen varken. Eksik olma, sağ olasın.
İyi, tamam, peki, ben kalkayım o zaman, sonra görüşürüz.
Of.
Deli ya, deli.
Ee, nedir yani şimdi?
Millet kapılara mı dayanmaya başladı Aslıcığım?
Kıvılcım Hanım'a anlatmaya çalıştım ama ısrar etti.
Yani…
Kıvılcım sektöre yabancı olabilir ama altıncı hisleri çok kuvvetli.
Nazlı olayında da haklı çıktı. Sen bilgileri aldın mı?
Evet, Kıvılcım Hanım iletti. Kadının adı Kader, kızının adı da Havva.
Ama sosyal medyada Minik Köfte olarak biliniyor.
Minik Köfte?
Ne biçim bir lakap bu?
İki milyondan fazla takipçisi var.
Ne yapıyor o Minik Köfte peki?
-Yemek tarifi falan mı veriyor? -Yok, dans ediyor.
Minik Köfte dans ediyor.
Hani bir platform var ya böyle akımları takip ederek video çekiyorlar.
Hı.
Göster bakayım bana, nasıl şeylermiş?
[hareketli müzik]
Yani ne oluyor şimdi, böyle dans ediyor, böyle para mı kazanıyor bundan?
Canlı yayın açıyorlar, orada hediye yoluyla insanlar onlara para yolluyor.
Ya da markalarla iş birliği yapıyorlar.
Yani ne kadar kazanabilir ki insan böyle bir şeyden?
Ayda 100.000 dolardan fazla kazanan var.
-Ne? -[neşeli müzik]
Dolar?
Dövizle çalışıyorlar bir de. Harika ya, ben o zaman dükkanı kapatıyorum.
Bak, kepenkleri indiririz, hemen dans etmeye başlarız.
Hiç sorun değil bence.
İşe bak.
Öyle işte.
Çok üzücü aslında, biliyor musun?
Yani bu sirk maymunluğu, resmen sirk maymunluğu ya.
Tabii, böyle insanlar çıkıp şu kadar para, milyon kazanıyorum derse
herkes gider.
Baksana, ben bile dükkanı kapatıp gidiyordum az daha.
Çok enteresan ya. Hakikaten.
Ama şu rezaletin geçici olduğunu bir bilseler.
İnsanlar kazandığı paraları diğerlerinin gözüne soktukça çok zor Rüzgar Bey.
İşte biz Kıvılcım'la tam da bu yüzden bu programı yaptık, biliyor musun?
Gençlere doğruyu gösterebilmek için.
Aslıcığım, o zaman şöyle yapalım.
Sen bana şu Minik Köfte'nin hesabını yolla
bir de bu zımbırtıdan bir tane hesap aç.
Ne?
Evet Aslıcığım.
Kariyerime bundan sonra dans edip soyunarak devam edeceğim.
Seni de bu hayattan çekip çıkaracağım.
Anlamadım Rüzgar Bey.
Aslı be.
Yani bir tane hesap istiyorum ki kızın ne yaptığına ne ettiğine bakacağım önden.
Çok sorun değil. Sen bana aç.
-Tamamdır. -Sağ ol canım.
-Babacığım, geçmiş olsun. -Sağ ol oğlum.
-Babacığım, odan hazır istersen. -Hadi abi, yatıralım seni, gel.
Dur Ömer, hemen sık boğaz etmeyin, şimdi geldik daha.
Oturayım biraz salonda.
Tamam, tamam, geç sen hadi de soluklan biraz.
-[duygusal müzik] -Hadi geç.
Otur.
Babacığım, ne istersin, ne getireyim sana?
Çorba içer misin baba?
Evet, doktor "sıvı önemli" dedi çünkü.
Çocuklar, durun, bir nefes alayım, daha şimdi geldik.
[kapı çalar]
Heh. Umut gelmiştir, ben bakayım.
[duygusal müzik biter]
-Aşkım, bunlar ne? -[neşeli müzik]
Aşkım, "elim boş gelmeyeyim" dedim.
Sen bir Zülkar'a seslensene, yardım etsin bize, eşya çok.
Zülkar.
Bir baksana ya, şunları taşır mısın sana zahmet?
Abim, kesene bereket, bunlar ne ya?
Afiyet olsun Zülkar, bir yardım ediver ya sana zahmet.
-Ne oldu? Hoş geldin oğlum. -Hoş bulduk anneciğim.
-Bunlar ne ya? -Aa.
Bunlar ne böyle, niye zahmet ettin?
Yok, ne zahmeti efendim? Yani ben sizden öğrendim
hani bir yere giderken eli boş gidilmezmiş ya.
Hastanız da var, ben de öyle bir donattım.
İyi, sağ olasın.
Seninki daha çok sağdan soldan,
alttan üstten, önden arkaya donat gibi olmuş Umutçuğum.
Neyi donat?
Boş ver Umut, sen mutfağı donattan devam.
Hadi yavrum, sen taşı onları mutfağa, siz de geçin hadi salona.
[neşeli müzik devam eder]
-Anne. -Hı?
Farkında mısın, burada bile laf sokuyor sana?
-"Öyle erzak alınmaz, böyle alınır" diyor. -Aman kızım, şimdi sırası mı?
Babanız ölümden döndü.
Şimdi Doğa'nın ailesi geçmiş olsuna gelmesin.
Yok, gelemezler, çiçek yolladı onlar.
Ondan da eksik kalmıyorlar yani.
Bundan sonra zaten benim istemediğim hiç kimse bu eve giremeyecek.
Senin de aklında olsun, ona göre hiç kimseyi sokma.
-Bana bunlarla gel anne. -Hadi yürü.
-Merhabalar. -[neşeli müzik biter]
Efendim, geçmiş olsun, korkuttunuz bizi.
Sağ ol Umut, hoş geldin.
-Hoş geldin Umut. -Hoş bulduk.
Abdullah Bey,
Umut sana neler neler getirmiş kasa kasa meyveler, alışverişler.
[gerilim müziği]
Ne zahmet ettin oğlum?
Kasa kasa bir de.
Lafı mı olur, lütfen.
Teşekkür ederiz Umut.
Her zaman, bir şeye ihtiyacınız olursa ben buradayım hep.
[gerilim müziği devam eder]
Fatih.
[kapı çalar]
[gerilim müziği biter]
-[gerilim müziği] -Alev.
Alev.
İyi misin?
Değilim.
Tamam, geç, geç içeri.
Alev.
Alev.
Geldin mi sen?
Geldim.
Doğa aradı.
Apo'nun durumundan bahsetti, ben de apar topar geldim.
-Hâlâ "Apo" diyor. -Anneanne, başlama şimdi sen de.
Aynen, şu an geldim işte, valizlerimi bıraktım ve yanınıza çıktım.
Apo nasıl, biliyor musunuz durumu nedir?
İyiymiş, merak etme, sakin ol sen.
Konuşmadın mı?
Yok, yani aradım da…
Sevdiğin adam evine döndü, karısı bakıyor.
Anneanne ya.
Bir dakika, Doğa "hastanede" dedi.
Evet, çıkmış hastaneden. Eve götürmüşler.
Ev derken, kendi evi mi?
Ne bekliyordun?
Sana bunu o kadar anlatmaya çalıştım, bir türlü anlamadın.
Nasıl ya?
Alev, öyle değil. Yani ben Doğa'yla konuştum.
Bakıma ihtiyacı olduğu için Pembe Hanım onu eve kapatmış.
Siz kendinizi böyle avutun.
Adam karısına "boşanacağım" dedi diye bir havalara girdiniz.
Ayol 35 sene, sonuç ne?
Al işte, hastalandı, kim bakıyor? Karısı.
-Adam bunu görmüyor mu? -Ya yeter artık.
[duygusal müzik]
Yeter ya, acı çektiğimi görmüyor musunuz?
Sen bütün bunları yaşarken acı çekeceğini hiç düşünmedin mi?
Alev, lütfen. Alev, Alev, lütfen. Alev, bir dakika.
Bir sakin ol, gel, bir konuşalım. Bak, hepimiz çok üzgünüz.
Üzgün müsünüz?
Siz niye üzgünsünüz ya? Siz beni hiç anlamadınız ki.
Ya ben birini sevdim.
Ona inandım.
Sevdiğim kişinin yaşı benden büyük diye parasını seviyor oldum.
I ıh.
I ıh, o iş öyle değil.
Rüzgar yakışıklı diye ayıplandım.
Ben bilmiyor muyum yanlış olduğunu?
-Salak mıyım ben? -Alevciğim.
O beni ben olduğum için sevdi, ben.
Herkes beni yanında güzel bir figürüm diye isterken…
…o benim içimi gördü.
Kalbime dokundu.
İlk kez.
Ya ilk kez, ilk kez, ilk kez biri bana inandı.
İnandı.
Annem için deliyim.
Ablam için uçarıyım, babamı hatırlamıyorum bile.
[duygusal müzik devam eder]
Bana değerli olduğumu kim hissettirdi?
Ha?
Bunu anlamak bu kadar mı zor?
-Sevmişmiş. -Anneciğim, lütfen.
Ne lütfeni?
Kendi düşen ağlamaz.
Bazen ağlayacağını bile bile düşersin.
Bu kadar üstüne gitme artık, rica ederim, lütfen.
[duygusal müzik biter]
Ne yapacağım ben Zülkar? Bana bir akıl ver.
Ya yeğenim, söylemen lazım. Bak, bu böyle olmaz.
Bak, gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu var Nilay ya.
-Ah, ah. -[gerilim müziği]
Nasıl söyleyeyim Zülkar?
Ya Mustafa beni kesin boşar.
Çocuğumla beni kapının önüne koyar.
Ya Mustafa'dan bahsediyoruz. Yapmaz.
Çek karşına anlat.
Ya yaparsa?
Zaten bu aralar çok sinirli.
Geçen bebek kontrolünde "kan tahlili" diye tutturdu.
"İstemiyorum" dedim.
Normalde "tamam" diyen kocam inada bağladı.
Yok, asla söyleyemem.
Allah Allah ya. Bak, kocan başkasından duymasın.
Nilay, senden duysun. İllaki öğrenecek ya.
Yarın da derneğin açılışı var.
Annem dernek başkanı.
O yüzden çok heyecanlı.
[gerilim müziği]
Evet.
Bana da gelmiş davetiye de daha açamadım.
Gidecek misiniz?
E, tabii gideceğiz. Annem için önemli bir gün.
Hayırlı olsun kızım. Tebrik ettiğimizi söylersiniz.
Söylerim.
Vallahi annemle gurur duyuyorum.
Nereden nereye. Büyük bir başarı öyküsü.
Biz müsaade isteyelim abi. Tekrar çok geçmiş olsun.
-Sağ ol Ömer. -Amcam, geçmiş olsun.
Sağ ol oğlum.
Dikkat et, yorma kendini.
-Amca, gidiyor musunuz? -Gidiyoruz Mustafa.
Abi, iyi misin sen?
İyiyim, yok bir şey.
Mustafa, ne oldu sana oğlum, rengin bembeyaz.
Nilay nerede?
Yukarıda, oturuyor işte çocukla.
Selamün kavlen.
Ne oldu oğlum, kavga mı ettiniz?
Yok anne, bir şey etmedik.
Neyse canım, sıkma canını. Bak, baban da burada, iyileşti.
Bütün aile bir aradayız tekrar.
Doğru diyorsun amca.
Hadi, görüşürüz, selametle.
Umut, çıkalım biz de.
Babacığım, hayırlı akşamlar.
Tekrardan geçmiş olsun.
Görüşürüz kızım, hadi selametle.
Bak Nilay, çok belli ediyorsun. Çok stres yapıyorsun.
Bu böyle olmaz.
Bak uygun zamanı bekle. Al karşına, konuş kocanla.
-[gerilim müziği devam eder] -Of, ne yapacağım ben ya?
Allah Allah, hâlâ "ne yapacağım?" diyorsun ya.
Alacaksın karşına, konuşacaksın Nilay ya. Tövbe estağfurullah.
Alacaksın karşına, konuşacaksın.
Cık.
-Hadi gel. -Uğraşmasaydın Pembe Hanım.
Yat da dinlen sen.
[gerilim müziği biter]
Zahmet oldu.
Olmadı, olmadı.
Bak Abdullah Bey.
[duygusal müzik]
Sen ve çocuklar benim ailemsiniz.
Ben 18 yaşında geldim senin yanına.
35 yıldır da seninleyim.
Kendi anamın babamın yanında durduğumdan
daha çok senin yanındaydım.
Sen benim kocam değil, hayat arkadaşımsın.
[duygusal müzik devam eder]
Zor gününde sırtımı dönecek değilim sana.
Pembe Hanım,
inan sen benim için çok kıymetlisin.
Seni hiç üzmek istemedim.
Bu olan bitenin de seninle hiçbir alakası yok.
Sonuna kadar da haklısın.
Beni anlamanı da beklemiyorum.
Çok üzgünüm.
[telefon çalar]
[arama tonu]
[gerilim müziği]
Bu evde bu kadınla konuşmanı istemiyorum Abdullah Bey.
Her şeye tamam ama buna müsaade yok.
Aç şunu ya.
Çocuklarım çok üzüldü.
-Daha fazla üzülmelerini istemiyorum. -[duygusal müzik]
Bir abdest alayım geleyim, öyle yatayım.
İyi, hadi.
[gerilim müziği]
[arama tonu]
Sen hâlâ utanmıyor musun burayı aramaya?
Apo iyi mi?
İyi, iyi, çok iyi.
Evinde, olması gerektiği yerde.
Bir daha asla rahatsız etmeyeceksin onu.
Kocamın peşini bırak artık.
Başına ne geldiyse senin yüzünden geldi.
Ölümden döndü senin yüzünden.
[gerilim müziği yükselir]
Adi kadın.
[gerilim müziği devam eder]
[gerilim müziği biter]
-Hayatım, bir şey sorabilir miyim? -Sor canım.
Senin bu akşam evde yaptığın şov neydi?
[gerilim müziği]
Anlamadım, ne şovu?
Kasa kasa meyveler işte.
Gerekli gereksiz bir sürü alışveriş yapmışsın.
Yani ne gerek vardı böyle bir şeye? Niye böyle bir şey yaptın?
Ben sadece jest yapmak istedim.
Bu niye sorun oldu, anlamıyorum.
Umutçuğum, jest bir buket çiçekle de olur.
Ama sen böyle bir şeyi ispat etmeye çabalıyor gibisin.
Sonra "bir şeye ihtiyacınız var mı?" diye başlayan cümleler kuruyorsun.
Ve siz bundan alındınız mı?
Ama gerçi doğru,
senin ailen beni hâlâ kabullenemediği için ben ne yapsam yaranamıyorum.
Ya Umutçuğum, ne alakası var? Herkes birbirini biliyor.
Buna ne gerek var? Onu soruyorum sana.
Tamam Nursema, bir daha bir şey yapmam.
Herkes ne kadar alıngan olmuş ya.
Ya "herkes" deyip durma. Herkesin bir şey dediği yok.
Ben soruyorum. Ben soruyorum sana bunu.
Peki.
Mesaj alındı.
[gerilim müziği biter]
[duygusal müzik]
[telefon çalar]
Aa!
Alev, döndün mü?
Döndüm.
İyi misin? Sen ağlıyor musun?
Ben artık ne yaptığımı bilmiyorum Doğa.
Apo oraya gelmiş.
-Ya ben sana söyleyecektim ama… -Annem hemen yetiştirdi, merak etme.
Zaten hobisi beni üzmek olduğu için.
Neyse ben…
Apo'yu aradım, Pembe açtı.
Bana bir ton saydırdı, ben de suratına telefonu kapattım.
İyi yapmışsın, boş ver.
Ya…
Adam da buraya isteyerek gelmedi, mecbur kaldı.
Onu tahmin ediyorum canım.
Ya neyse.
Sen bana Apo'dan bahset.
İyi mi? Ne oldu? Ne yapıyor?
İyi.
Yani yorgun biraz tabii. Ağır bir şey atlattı.
Doğa.
Sen bizi bir şekilde konuşturabilir misin?
Alev, bilmiyorum ki.
Ya bilemeyecek ne var?
Bu kadın belli ki bizi konuşturmayacak.
Bak…
Apo'nun benim onun için ne kadar üzüldüğümü bilmesi lazım.
Bilmeli, yani bilmek zorunda. Benim ona bunları anlatmam lazım.
Lütfen Doğa.
En azından bir sesini duyayım.
İyi, tamam.
Telefonu kapatma. Yanına gideyim ben bir.
Tamam, tamam, bekliyorum.
[gerilim müziği]
[gerilim müziği devam eder]
[gerilim müziği devam eder]
Gel.
Gel kızım.
Alo?
[gerilim müziği biter]
Apo, iyi misin, nasılsın?
Ne oldu sana?
Sesini duydum, daha iyi oldum.
[duygusal müzik]
Ya "bir trip atıp gideyim" dedim, o arada kalp krizi geçirmek nedir ya?
İlahi Alev ya.
Gene güldürdün beni.
Sen gittin gideli ilk defa yüzüm gülüyor.
Sen niye o evdesin?
Sen yoktun, başımda da çocuklar vardı.
Tamam, tamam, neyse.
Şimdi bunları konuşmayalım.
Sen iyi ol, tamam mı? Toparlan.
Ben seni Doğa'dan tekrar ararım, tamam mı?
Bak, çok dikkat et kendine, arayacağım tekrar.
Tamam canım. Ben de ayaklanır ayaklanmaz ararım seni.
Tamam.
Tamam, bay bay.
Teşekkür ederim kızım.
Teyzem için yaptım. Çok üzüldü.
[duygusal müzik devam eder]
[duygusal müzik devam eder]
[duygusal müzik biter]
Ya bu neyin kafasıdır ya? Kendimi Apo gibi hissediyorum resmen.
Yaşlanıyor muyum, ne bileyim? Neydi bunlar şimdi ya? Bu ne?
Bu neymiş?
Canlı. Tamam.
Girelim.
Ne abi bu? Kırmızı gül var.
Attım.
Gül için teşekkürler.
Puan mı birikiyor? Ne oluyor böyle?
Neyse, tamam, çözeceğiz. Sorun yok, çözeceğiz. Yavaş yavaş.
Bu ne?
Altın araba. Al sana altın araba.
Altın araba.
Arabayı kim attı?
Teşekkür ederim.
Ne oldu? Niye sevindin?
Ne diyor?
Kim attı onu? Arabayı kim? Zengin oldun.
Ya salak bunlar ya.
Ulan emoji yolladım, emoji.
Salak mısınız?
[bildirim sesleri]
Ulan?
[neşeli müzik]
Allah kahretsin, asıl salak benmişim.
Ulan benim gibi adamı bile düşürdüler.
İşimiz çok zor.
Yaşlanıyorum herhalde bir de ben de.
Babam, sen iyisin, değil mi?
[neşeli müzik biter]
İyiyim oğlum.
Neyim var yani? İyi gözükmüyor muyum? İyiyim.
Ne bileyim.
Hastalığın falan tekrar nüksetmesine ben bir panik oldum çünkü.
Metehan, olan oldu oğlum artık.
O başka, bu başka.
Öyle diyorsan.
Bu arada ben "yarınki davete gideyim" diyorum.
Bir kafam dağılsın.
Hem Mihri orada, Çimen orada.
Olur, git.
İyi olur senin için.
[duygusal müzik]
Sen bozulmazsan tabii.
Metehan, ben çocuk muyum oğlum? Niye bozulayım böyle bir şeye ya?
Geçmiş geçmişte kaldı benim için.
Artık bu yaşadığım şeylerden sonra ben hep önüme bakıyorum.
Ayrıca iyiyim ben. Sen beni merak etme.
İyi, sevindim.
Düşünceli oğlum benim.
[duygusal müzik biter]
Ben birazdan çıkarım.
Malum yeni proje başlıyor.
Ben hâlâ yanlış buluyorum ama siz bilirsiniz.
Babacığım, lütfen öyle söyleme. Bak, hepimiz perişan olduk.
Çocuklar, lütfen. Bu evde artık iş konuşmak yasak.
Bakın, babanız ölümden döndü.
Onu üzülecek şeyler duymak istemiyorum ben.
Abdullah Bey, sen de karışma ne olursun.
Bırak gençler ne yapıyorlarsa yapsınlar.
Sen üzülemezsin artık.
Hiçbir şey senin sağlığından daha değerli değil.
Peki.
[gerilim müziği]
Sen ne yapacaksın? Ofise gideceksen bırakayım seni.
Yok.
Alev döndü, ben artık evdeyim.
[gerilim müziği devam eder]
Hem bugün eşyalarımız gelecek.
Ne eşyası?
Odanın dekorasyonunu değiştirmeye karar verdik.
Malum bizim için fazla alaturkaydı.
Değişiklik yaptığına göre kalıcısın, boşanmayacaksın.
Ya sana ne? Sen ne karışıyorsun?
[gerilim müziği devam eder]
Mustafa?
Her lafın içine giriyorsun, her şeye atlıyorsun.
Bir sus, kenarda otur işte.
Oğlum, ne oluyor sabah sabah?
Abi, gel bir çıkalım.
Benim arabayla geçeriz, yolda biraz laflarız.
Sen çık, ben başka bir yere uğrayacağım.
İyi, ben Cemre'ye bakıp çıkarım.
Tamam, hatta ben şimdi çıkıyorum.
Ben geçireyim seni.
Gerek yok, otur sen.
[gerilim müziği yükselir]
Hadi, hayırlı günler.
Anne. Anne?
[gerilim müziği biter]
Yengemle konuştum.
He, Apo nasılmış?
Gitti geldi, yemin ederim.
Yani sen bu yaşta genç kadın almaya kalkarsan gider gelirsin tabii yani.
Tövbe estağfurullah.
Yalan mı Leman ya?
Bir de takviye aldıysa tabii.
O ne?
Vitamin. Vitamin hayatım.
Ay, vitaminden adam mı ölür? Sen de Kayhan.
Ölmedi işte, onu diyorum ya.
Dağ gibi adam devrildi ya.
Bir de elden, ayaktan da kesildi.
Hey yavrum, hey.
Ee…
Gül gibi karını aldatırsan böyle çarpılırsın işte.
Allah'ın sopası yok. Vurdu mu böyle vurur.
Yani sen bu olayları çarpılma olarak mı özetliyorsun hayatım?
E, tabii, kesin.
Yani bir nevi çarpılma, doğru söylüyorsun yani.
E, şimdi ne olacak?
Eve dönmüşler. Bana "hastaneye gelme" dediler.
Ben de bugün bir eve uğrarım Kayhancığım.
Yok, yok, sen dur, dur.
Şöyle akşam biz beraber gidelim, tamam mı?
Heh, tamam, iyi olur.
Yani Pembe Hanım da hiçbir şey olmamış gibi
Abdullah'ı eve mi alacak ya?
E, tabii, kocası neticede.
Var ya, bir şey söyleyeyim mi?
Alev iyi yırttı ha.
Bunlar bir de boşanmış olsaydı
hasta adama bakacaktı ya.
Posası da Pembe'ye kaldı.
Artık Apo'dan randıman mandıman alınmaz ya.
Bence Abdullah abim yaptığı hatayı anladı.
O kötü kadın uğursuz geldi ona.
Yaptıklarına pişmandır şimdi o.
Yani inşallah öyledir Leman.
Dua edelim de alışkanlık falan yapmış olmasın ha.
Yani bu işe bir başlayınca sonu gelmez çünkü.
Bir de bunun gözü geç açıldı malum.
Allah korusun.
Allah yazdıysa bozsun Kayhan.
Bozsun.
[telefon çalar]
Efendim Ertuğrul?
-Selamünaleyküm. -Aleykümselam.
Öncelikle çok geçmiş olsun Ömer. Umarım abin daha iyidir.
Eksik olma. Çok şükür, iyi. Toparlayacaktır yakında.
Çok şükür, çok şükür.
Evde olsun, dinlensin muhakkak.
Vallahi biz de öyle diyoruz ama dayanamaz o, bir haftaya işe gelir.
Tahmin ediyorum.
Ömer, bu arada akşam derneğin açılışı var.
[duygusal müzik]
Haberim var, davetiyeni aldım. Kusura bakma, dönüş yapamadım.
Estağfurullah, ben tahmin ediyorum, başın çok kalabalıktır
ama yani eğer mümkün olursa uğrarsan seviniriz.
Birazdan toplantı için dışarı çıkacağım. Belki sonrasında da yemeğe gideceğiz.
Söz vermeyeyim.
Anladım.
Yani ben söylemiş olayım, senin de aklında olsun.
Hayırlı günler.
Hayırlı günler. Abdullah Bey'e çok selamlar, sevgiler.
Aleykümselam.
Vallahi ben bana düşeni yaptım.
Bundan sonrası ona kalmış.
[gerilim müziği]
Ne yapıyor bu Abdullah Bey'in odasında?
-Buyurun. -Sağ ol kızım.
Alev, iyiyim, merak etme.
Ne oluyor burada?
[gerilim müziği devam eder]
Tüh sana!
Kızım, sen bu evdeki münafık mısın nesin?
Senin amacın ne?
Alev, Abdullah babanın durumunu merak etmiş.
Pembe Hanım, varma kızın üstüne.
Utanmaz rezil.
Sen bir de bunların aralarını mı yapıyorsun?
Ya öyle bir şey yok. Alakası yok.
Ne oluyor? Bu sesler ne?
Karın olacak bu kadın…
Bu kadın tam bir yılan!
Ya yapmayın lütfen.
Ne oluyor ya?
Alev'le babanın çöpçatanlığını yapıyor.
[gerilim müziği]
Ne?
O bir şey yapmadı, ben istedim.
Varma kızın üstüne.
Allah aşkına Abdullah Bey!
Koruma metresinin yeğenini.
Alev babanın durumunu merak etti, sesini duymak istedi. Bu kadar.
Hım.
Sen de onları konuşturmaya mı kalktın?
Ya kimsenin kötü bir niyeti yok. Niye bu kadar abartıyorsunuz ki?
-"Geçmiş olsun" diyemeyecek mi? -Diyemeyecek!
[gerilim müziği devam eder]
Tamam!
Babanızın yanında… Çıkın dışarı!
Al telefonunu da çık dışarı.
Al kızım.
Pembe Hanım, "ben dedim" diyorum sana ya.
Koruma şu kızı.
Sen aklını kaçırmışsın.
Fatih, gerçekten öyle bir şey değil.
Sen aklını kaçırmışsın Doğa.
-Ya bak-- -Kaçırdı tabii.
Baban eve döndü, teyzesini bıraktı, gizli gizli görüştürüyor.
Allah'ım, sen bizi nasıl insanlarla sınıyorsun?
Gerçekten öyle değil.
Nasıl peki?
Alev dönmüş. Abdullah babayı merak etti.
Yani aralarını yapmak gibi bir şey söz konusu değil.
Sadece bir kere konuştular. Ne var bunda?
Anladım.
Doğa, annem
en başından beri çok haklıymış, biliyor musun?
[gerilim müziği devam eder]
Sen sadece kendi aileni düşünüyorsun.
Teyzen olacak o kadın yüzünden benim babam kalp krizi geçirdi.
Ölüyordu.
Annem perişan oldu.
Biz, gözünün önünde senin, hepimiz perişan olduk
ve sen geldin üstüne bunu mu yaptın?
Fatih, doğru konuş.
Ara buluculuk mu yapıyor? Tövbe estağfurullah.
Ay, gündüz kuşağı gibi.
Rabb'im esirgesin.
Sen neden
bizden nefret ediyorsun ki?
Hâlâ intikam mı almak istiyorsun benden?
Tamam.
Tamam, ne yapıyorsan bana yap o zaman.
Annemi babamı rahat bırak artık.
Ailemi rahat bırak.
Gerçekten ben artık bıktım usandım Doğa.
Sıkıldım.
"Görmezden geleyim" diyorum, olmuyor. "Arkanda durayım" diyorum, olmuyor.
Mutlu olman için her şeyi deniyorum ama başaramıyorum.
Ben seni mutlu edemiyorum.
Yine de sesimi… Yine de sesimi çıkarmıyorum
ve gelip üstüne bir de bunu yapıyorsun. Öyle mi?
Fatih, bence sen sakinleş, biz öyle konuşalım.
Hayır, hayır, hayır, ben sakinleşmeyeceğim artık.
Ben sakinleşemiyorum Doğa! Ben buramdayım!
Sakinleşemiyorum! Neden, biliyor musun?
Çünkü sen beni delirttin.
Ben delirdim.
Boşanmak mı istiyorsun? O yüzden mi yapıyorsun bunları? Tamam.
Boşanalım gitsin. Hemen aç davayı, bitsin gitsin.
[gerilim müziği yükselir]
Hemen aç davayı Doğa.
Aç, boşanalım.
Aa!
Oldu.
Sonra da "Cemre'yi alamazsın" diyeceksin.
Demeyeceğim.
Cemre'yi de al.
Bitsin bu iş artık.
Yalan söylemediğini nereden bileceğim?
Ben sana nasıl inanacağım? Nasıl tekrardan sana güveneceğim, hı?
Tamam, tamam, onu da şöyle yapalım.
Her şeyi sen ayarla.
Avukata kadar.
Ben geleceğim ve anlaşmalı olarak boşanacağız.
Cemre de sende kalacak, ben de gelip arada bir göreceğim.
Doğa, ben…
Bak, gerçekten o kadar bıktım ki artık.
Bıktım, usandım. Bak, burama kadar geldi.
Benden, ailemden nefret eden bir insanı ben artık yanımda tutmak istemiyorum.
Doğa, ben sıkıldım.
Sıkıldım.
[gerilim müziği yükselir]
[Pembe] Etme bulma dünyası işte.
[gerilim müziği devam eder]
Kızın bir kabahati yoktu.
Bu konuları benimle konuşma Abdullah Bey.
Bak, oğlunun bağırışlarını duydun.
O da artık iyice çileden çıktı.
Sen tez vakitte iyileş,
nerede kalacağına karar ver.
Ama ben bu evde senin o kadınla konuşmana müsaade etmiyorum.
[gerilim müziği devam eder]
Bak.
Bak şuna, ne kadar çekmiş.
[gerilim müziği biter]
Şuraya bak, soyup soyup--
Resmen soygunculuk bu, başka hiçbir şey değil ha!
[neşeli müzik]
Rüzgar Bey, aslında siz hediye yollamışsınız, hem de araba.
Ya ben niye araba yollayayım ya? Ben manyak mıyım kızım?
Orada herkes bir şey yolluyor, ben de yolladım bir tane.
Emojisi sadece o zaten.
"Emin misin?" dedi. "Eminim" dedim.
Ya ne bileyim ben?
Neyse.
[neşeli müzik devam eder]
Kız hakikaten fenomenmiş yani.
Annesini araştırdın mı?
Evet, evet, kadın doğruyu söylüyormuş.
Kızın üniversiteye gitmesi için çok çabalamış.
Kız üniversiteyi kazanmış ama bu sektöre girince bırakmış.
Tamam, peki.
Sen Kıvılcım'a söyle, müsait zamanında bir baksın, olur mu?
Tabii, söyleyeyim. Akşam derneğin daveti var, unutmayın.
Tamam, tamam, biliyorum.
-Çiçekleri gönderdin mi? -Yolladım, yolladım, bugün ulaşır.
Harika. Teşekkür ederim.
[neşeli müzik biter]
-Hoş geldiniz, Ayşegül ben. -Merhaba.
Görkem Hanım ve asistanı toplantıdalar.
Buyurun, sizi salonumuzda misafir edelim.
Bir şeyler ikram edelim.
Ömer Bey.
Gökhan ben.
Memnun oldum.
Görkem Hanım ile görüşmesi vardı Ömer Bey'in.
Tamam, bundan sonrasını ben hallederim. Sağ ol Ayşegül.
Buyurun, lütfen.
[gerilim müziği]
-Böyle buyurun, lütfen. -Teşekkür ederim.
Bu arada,
abinizi duydum, geçmiş olsun çok.
Sağ olun, teşekkür ederiz.
Bunlar hep stresten oluyor.
-Ama elde de değil işte. -Evet, öyle.
Neyse ki çok şükür iyi durumu.
Kardeşimle görüşmeye gelmişsiniz ama beklemeye gerek yok, biz başlayalım.
-Nasıl yani? -Asıl yönetici benim.
Görkem tek başına hiçbir şeye karar veremez.
Bu yanlışlık nasıl oldu, anlamadım.
Yoksa normalde direkt sizinle ben görüşürdüm.
Ben bu projeyi Görkem Hanım'la önce görüştüm.
O yüzden beklerim. Yani benim için sorun yok, vaktim var.
Yani bilin diye söylüyorum.
Kardeşim çalışmaya hevesli.
Ama bu işler onluk değil.
Hobi gibi yapıyor. Çok da anlamıyor.
[gerilim müziği devam eder]
Ben öyle düşünmüyorum.
Son derece de profesyonel biri.
En azından sadece iş konuşuyor.
Hı.
-Ne ikram edelim? -Bir şey içmem.
Anne, Fatih neler dedi öyle?
-Hak etti ama. -[gerilim müziği biter]
Kızım, fazla naz aşık usandırırmış. Yetmişti onun o suratı.
E, bunlar boşanıyor o zaman.
İnşallah.
"Cemre'yi de al, götür" dedi ya.
Vallahi haklı.
Kızım, biz torunumuzu gene görürüz. Hak var, hukuk var.
Ama ben bu yılanı artık evde istemiyorum. Güle güle.
Abla, bu size geldi.
-Bana mı? -Evet.
Aa.
Hayırdır inşallah.
Kimden?
[neşeli müzik]
Aa.
"Geçmiş olsun.
Bu çiçek hastamıza değil, ona çok iyi bakan size.
Rüzgar Yener."
Edebiyat da yapıyor, bak sen.
Anne, bu sana aşık olmasın?
Tövbe estağfurullah.
Kızım, deli deli konuşma.
Ne bileyim anne, çok sıkı fıkısınız.
Annesi gibi görüyor o beni.
Ay çok iyi çocuk.
Bak duygulandım şimdi.
Dur, bir arayayım şunu.
[telefon çalar]
[neşeli müzik biter]
Nasılsınız?
Rüzgar, oğlum.
Çiçeğini aldım. Çok teşekkür ederim. Çok düşüncelisin.
Ne demek Pembe Hanım? Zaten ben bilirim.
Hastaya değil, bakana çiçek yollamak lazım.
Çünkü sizin yükünüz çok daha ağır.
Abdullah Bey nasıl, daha iyi mi?
[duygusal müzik]
İyi, iyi, fena değil. Daha iyi olacak inşallah.
Pembe Hanım,
yani dürüst olmam gerekirse ben sizi tebrik ederim.
Abdullah Bey'i yine kabul etmişsiniz. Büyüklük göstermişsiniz.
Ne büyüklüğü oğlum?
Onun hastaya bakamayacağı besbelli.
Çekip gitti, hasta etti adamı.
Ben evlatlarımı babasız bırakır mıyım hiç?
Vallahi ne diyeyim Pembe Hanım? Helal olsun.
Bu arada ne zaman isterseniz kanala uğrayabilirsiniz.
Kapım size her zaman açıktır.
Çok teşekkür ederim.
Görüşürüz. Öptüm.
Oldu. Hayırlı günler.
[duygusal müzik biter]
-Anne. -Efendim kızım?
Bak, bunlar hep nazardan. Babam nazara geldi.
Sen nazara geldin. Mustafa'm bile nazara geldi.
Yediler bizi, yediler gözleriyle.
Bu işi çözelim.
Bak, nazardan ölenler var.
Ay, Allah korusun kızım.
Kurşun döktürelim. Ferahlık olur. Hafifleriz, ha?
-[neşeli müzik] -Bak, olur o, biliyor musun?
Zülkar'ın vardır tanıdığı.
Dur sen.
İyi, sen söyle ona. Ben de Nursema'yı arayayım.
Ona da dökülsün.
Hadi.
İşten izin alsın da gelsin çocuğum.
[neşeli müzik devam eder]
-Yeğenim. -Zülkar.
Bizim acil bir kurşuncu bulmamız lazım, hemen.
Hayırdır, sıktıracak mıyız?
Hayır, döktüreceğiz.
Var mı tanıdığın?
Ya annem çok fena.
Nazardan hepimiz yamulduk. Bul birini ne olur.
Tamam, tamam, ben hallederim, sen merak etme.
-Bak, bu iş sende he. -Tamam.
Sen merak etme.
Bunu halletse halletse var ya Hamiyet halleder he.
Alo, Hamiyet?
Ne haber?
Evli değilsiniz diye biliyorum.
İlk eşimden bir çocuğum var. Bir oğlum var.
Sizde var mı çoluk çocuk?
Var.
Bizim ailede 20 yaşını geçtin mi evlenmek zorunda kalıyorsun.
Ben de erken evlendim.
İki kızım var.
Allah bağışlasın.
Amin, cümlemizin.
[gerilim müziği]
Ömer Bey.
Görkem Hanım, merhaba. İyi misiniz?
İyiyim, çok teşekkürler.
Buyurun, benim odama geçin.
Peki.
Sevgili kardeşim sizinle konuşmamızdan pek memnun olmadı.
[gerilim müziği devam eder]
Alakası yok.
Olur mu hiç öyle şey?
Sadece senin bu konularla çok fazla bilgin olmadığı için "başını ağrıtmayayım" dedim.
Çok memnun oldum.
Ben de öyle.
Bu arada akşam Ertuğrul İslamoğlu'nun dernek açılışına gelecek misiniz?
Orada da sohbetimize devam edebiliriz.
Henüz belli değil.
Görüşmek üzere.
[gerilim müziği biter]
Sonunda meşhur abimle tanıştın.
Öyle oldu.
Bayağı beyefendi birine benziyor.
Göz boyamayı iyi bilir.
[gerilim müziği]
Babamla tek dertleri beni buradan göndermek.
Ama gitmeyeceğim.
Aile şirketlerinde oluyor böyle şeyler. Bence fazla takılma.
Benimle uğraşmasalar takılmayacağım da sessiz soğuk bir savaş var resmen.
Yenilmeyeceğim diye elimden geleni yapıyorum.
-Akşamki davete gidiyor musun? -E, tabi.
Orayı abime bırakamam.
Yani bayılmıyorum çok böyle davetlere
ama en azından bir saat de olsa görünmüş olurum.
Sen de davetliymişsin.
Gel işte.
Ne bileyim, bilmiyorum ki.
Teklif var, ısrar yok.
Böyle davetlerin çok sıkıcı olduğunu biliyorum.
Başlayalım mı o zaman toplantımıza?
Olur, başlayalım.
[gerilim müziği biter]
Bak Hamiyet, bak, bunlar çok büyük badireler atlattılar.
Anlattıklarına göre pek de atlatamamışlar.
Ya kurban olayım, şu sakızını yut önce.
Bak, ben bu insanlar mutlu olsun istiyorum, tamam mı?
Şimdi sen kurşunu dökeceksin ya, bunlara hep güzel şeyler söyle.
Ben dün birkaç kurşun dökme videosu izledim.
-O iş bende, sen merak etme. -[neşeli müzik]
Kurban olayım bak, kimseyi yakma he.
Yakmam, merak etme.
Bak, bu insanlar dini bütün insanlar.
Hep onların ağzından bir şey söyle, tamam mı?
Ay Zülkar, stres bastı ha.
Maşallah, suphanallah.
Elem tere fiş, kem gözlere şiş, oldu bitti.
Oh, oh, oh. Böyle şeyler söyle, bak.
"Sıkıntılar bitti" de, "güzel günler yakında" de.
Anladık Zülkar, bak bakalım, aptal mıyım ben?
-Değilsin. -Aptal mıyım ben?
-Değilsin. -Elli kere söyledin, hadi.
[kapı çalar]
Geldi.
Hoş geldiniz.
Oh, sıkıntılar bitti, güzel günler yakında.
Ya ilk gördüğün insana değil.
Tamam.
Ablam, sizin işler karışık o zaman.
-Efendim? -Yok bir şey abla, yok.
Geç içeri Hamiyet, geç.
Kurban olduğum, geç.
-Hoş geldin Umut. -Hoş bulduk İdris Bey, siz…
Böyle apar topar arayınca ben bir şey oldu sandım, bir problem yok, değil mi?
Yok, yok, hiçbir problem yok.
Bizim yaptığımız işlerde ne problem ne sıkıntı, hiçbir şey olmaz.
Güzel, sevindim.
Umutçuğum, senin açmış olduğun dükkanın satışları
bayiler arasında açık ara en iyisi.
Öyle mi?
İyi olduğumuzu biliyordum ama en iyisi olduğumuzu bilmiyordum açıkçası.
Ayağın uğurluymuş.
O eşimin uğuru.
Kısacası biz senden çok memnunuz ve bir ödülü hak ettiğini düşünüyoruz.
[gerilim müziği]
-Ödül mü? -Evet.
Biliyorsun bizim kozmetik ve güzellik merkezlerin dışında
bir de mücevher işimiz var.
-Evet, biliyorum. -Heh.
İşte o şirketin genel müdürü işten ayrıldı, yurt dışına yerleşecekmiş.
Onun yerine biz de seni düşünüyoruz.
Ne dersin?
Ben?
-Genel müdür? -Beğenmedin mi?
Yok.
Beğendim, niye beğenmeyeyim de şaşırdım sadece.
Benim daha önce yaptığım bir şey değil, sizi mahcup etmek istemem.
Umutçuğum, sen açmış olduğun şirketin
cirolarını bir ayda en yüksek seviyeye taşıdın.
Genel müdürlük nedir ki?
Hem iş yapma potansiyeli senin hamurunda var.
Ben bunu ilk gördüğümde anlamıştım.
Ben sana güveniyorum, bu işin de üstesinden geleceksin.
Tamam, yani siz öyle diyorsanız.
Bu arada yüklü maaşın olacak, altında araban, imza yetkin,
zamanla hisse bile verebilirim.
Vallahi ben gerçekten şu an ne diyeceğimi bilemiyorum.
Hadi git, eşine müjdeyi ver.
Umut, sen çok büyük olacaksın.
Herkes seni kıskanacak, parmakla gösterecekler.
Herkes senin yerinde olmak isteyecek.
Bu gerçekten mucize gibi bir şey.
Heh, bir dakika.
[gerilim müziği biter]
Al bakalım.
-Bu ne? -[gerilim müziği]
Ya eşine müjdeyi eli boş mu vereceksin?
Hanımlar sever böyle şeyleri.
İdris Bey, sağ olun ama ben bunu kabul edemem.
Olmaz öyle şey.
Bak, bu bizim sana teşekkür hediyemiz.
Yok, sağ olun ama bu gerçekten çok fazla.
Umut, size az.
Ama neyse, sen al bunu, git karına, kendin almışsın gibi hediye et.
Sonra gel, imzaları konuşuruz.
[gerilim müziği devam eder]
[gerilim müziği biter]
[neşeli müzik]
Önemli iş dediğin bu muydu?
Kızım, Zülkar çok methetti.
Kem göz, nazar, ne varsa hepsi çıkacak.
[neşeli müzik devam eder]
Sizde nazar var.
Ya.
Ama ben son nazar bükücüyüm.
-He? -Annem, ben rapçilere de gidiyorum.
Onlar da bana öyle diyor.
Malzemeleri de getirdim.
-Gel çocuğum. -Pembe annemizi alalım.
"Anne" diyorum, kusura bakmayın. Kendimi size yakın hissettim de.
Tabii kızım, de. Ben herkesin annesiyim.
Örtelim Pembe annemizi.
Bismillah.
Yanık manık olmasın Allah korusun.
Ne yanığı ya?
Gönül yanığı ablam. Gönül yanığı.
Amin, amin. Olmasın tabii.
Gel abla, gel.
Niyet ettim Pembe Ünal'ın üzerindeki nazarı çıkartmaya.
Kazalardan, belalardan, kem gözlerden arındırmaya.
Elem tere fiş kem gözlere şiş.
[neşeli müzik devam eder]
Gözü olanın *** patlasın.
Ne?
Gözü arkada kalanlar için diyorum annem. Nasıl patladı ama?
Ben diyeyim dinamit, sen de plastik patlayıcı.
Detaylara girmesen mi acaba?
Nasıl bir ferahlık, nasıl bir mutluluk, nasıl bir huzur.
Hay Allah'ım, inşallah.
[neşeli müzik devam eder]
Kötü günler geride kaldı annem.
Para, huzur, mutluluk akıyor.
Amin, inşallah.
Çok şükür.
"Kesin bilgi" diyorum.
Edenler ettiğini bulacak.
Torpili görüyor musun annem, torpili?
Ben pek anlamıyorum ama. O torpil var ya, o torpil.
Eyvah.
-Sana haset edenlerin gö-- -Yapma.
Gözüne girsin.
Nazar edenlerin gözüne girsin inşallah ya Rabb.
İnşallah, inşallah.
[neşeli müzik biter]
Ağzına sağlık yavrum. Oku ama sen oku.
Efendim?
-Oku, oku kızım. -[neşeli müzik]
Oku bir şeyler.
Duaları edelim içimizden.
Annem, sonra ben bir "Sordum Sarı Çiçeğe" yaparım.
Benim gelinimle kızıma da dökülecek. Sonra bir eve de dökersin sen, he mi?
Dökerim annem, dökerim. Okuyalım duamızı içimizden.
Bismillahirrahmanirrahim.
Abla, gel, sıra sende, gel abla, gel.
-Hadi kızım. -Gel abla, gel.
-Geç bakalım sen de. -Şart mı?
Hadi kızım.
Ben hazırlayayım malzemeleri.
Euzu billah.
[neşeli müzik biter]
Ya anne, "istemiyorum" diyorum, neden beni zorluyorsun?
Havva, kızım, ne olursun, bir kere Kıvılcım Hanım'la görüş.
-[gerilim müziği] -Anne, sen niye beni rezil ediyorsun?
Ben fenomenim, herkes beni tanıyor.
Kızım, ne olursun bak, ölmüş babanın hatırı için.
Of anne, of!
Bak, bir kere konuş, başka hiçbir şey istemeyeceğim.
10 dakika.
Siz…
Şey, beni ne olursunuz bir Kıvılcım Hanım'la görüştürür müsünüz?
Anca kızımı ikna ettim, geldim.
Ne olursunuz.
Tamam, gelin benimle.
[kapı vurulur]
Gel.
[gerilim müziği biter]
Kader Hanım, buyurun.
-Merhaba. -Hoş geldiniz.
Kızımla geldim.
İyi yaptınız, buyurun.
-Hoş geldiniz. -Hoş bulduk.
-Kızım Havva. -Merhaba.
Rüzgarcığım, bahsetmiştim sana Kader Hanım'dan, kızı Havva'dan.
-Hoş geldiniz tekrar. -Ne yapıyoruz biz burada?
Feci bayık bir ortam ve isteyerek gelmedim, bunu not düşelim.
Bizim not düşen yerlerimiz ağrıyor yalnız.
-Rüzgarcığım. -Senin havan kime ya?
-[gerilim müziği] -Bana mı gider yapılıyor?
Bunun için mi getirdin beni buraya? İnanmıyorum sana ya.
[Kıvılcım] Havva.
Sen önce annene düzgün konuş.
Bir insanın ne olduğu başkasına olan tavrından belli olur.
Burada senin fenomenliğin sökmez. Yersin azarı.
Rüzgar, tamam.
Havvacığım, annen bize geldi.
Okulu bırakmak istediğinden bahsetti.
Yine aynı konu. Siz anlamıyorsunuz.
Güzel olduğun zaman bütün kapılar açılıyor.
Neden boş yere eziyet çekeyim ki?
Çok güzelim ve bunu kullanıyorum.
Güzel değilsin.
Efendim?
Rüzgar.
Yani ne yapayım? Çok güzel değilsin.
Sana çok güzel olduğunu söyleyen adamlar
o platformda senden faydalanmaya çalışan bir grup abaza.
Ne diyor bu ya?
Doğru.
Havvacığım, bak, sana samimiyetle çok uyuz oldum.
Ama genç bir kızın gözümün önünde yanlışa gitmesine izin veremeyeceğim için
sana bir iki gerçekten bahsedeceğim.
Tamam mı? Bak şimdi.
Biz erkekler Havvacığım,
istediğimizi elde edene kadar türlü türlü yalanlar söyleriz.
Hepimiz böyle değiliz ama ne yazık ki bir çoğumuz böyleyiz.
Bu yalanlar içinde "Gülüşünü çok seviyorum" var.
"Şeylerin aklına gelme şeklini seviyorum" var.
Daha neler var, neler.
Ve senin gibi akılsız kızlar da
ne yazık ki bunlara kanar.
Sonra ne yaparız, biliyor musun?
Senin anlayacağın dilden anlatayım.
Uzarız.
Havvacığım,
şu an çok para kazanıyor olabilirsin. Çok ünlü olabilirsin.
Ama dünya sürekli değişiyor. Her gün yeni bir şey çıkıyor.
Bu senin yaptığın şey eskidiğinde ne yapacaksın?
Okula da gitmiyorsun.
Ben ünlüyüm ama.
"Ünlüyüm" diyor ya.
-Ünlü müsün sen? -[gerilim müziği biter]
Senin adın Minik Köfte ya.
Minik Köfte diye bir ünlü olabilir mi Havvacığım?
Sen hiç hayatında herhangi bir köftenin ünlülüğünü duydun mu?
Sen ünlü olmak ne demek, biliyor musun?
Ya ayrıca ben senin hesabına girdim, berbat dans ediyorsun.
-Rüzgar ama. -Ama öyle.
Bir de "ünlüyüm" diyor üstüne, o dansla.
[gerilim müziği]
Bu adam çok kötü biri.
Yok, ben kötü biri değilim ya.
Ben bir babayım kızım.
Hatta ben baba olurken kimse bana "baba oluyorsun" falan demedi.
Bir gün bir kız çocuğunu verdiler kucağıma, bu senin kızın dediler.
Ve biliyor musun, ben o zamana kadar
bütün beraber olduğum, çıktığım kızların babalarını bağnaz zannederdim.
Benim çocuğum senin yaptığını yapsa odalara kapatırım ya onu.
Burada senin geleceğin için konuşuyoruz Havvacığım.
-Ayrıca başın belaya da girebilir. -Girer tabii ya.
Bizim kız çocuklarını okutmak için kurduğumuz bir derneğimiz var.
Hatta bu akşam derneğimizin gecesi var.
Sen gel, annen de gelsin.
Gel bir gör.
Hatta Nazlı da oraya gelecek, bir tanışırsınız, konuşursunuz.
Sadece bir bak, seni hiçbir şeye zorlamıyoruz.
Gidelim yavrum, hı?
Bu da gelecek mi?
Ben bayağı sinirliyim.
Gelirsin tabii ki.
Gelmez miyim ya? Memnuniyetle.
-İyi, tamam. -Anlaştık.
Oh.
[gerilim müziği biter]
İstemiyorsan gelmek zorunda değilsin.
Hiç istemiyorum.
Ama söz verdim bir kere.
[duygusal gerilim müziği]
İyi, peki.
Doğa, sen hâlâ surat mı asıyorsun?
Surat falan asmıyorum, sadece "peki" dedim.
Bak, ben artık kaldıramıyorum.
Sana söyleyeyim.
Beni yok saymanı kaldıramıyorum.
Arada kalmayı kaldıramıyorum.
Anneme yaptığın saygısızlıkları ben artık kaldıramıyorum.
-Annenin bana yaptıkları? -Annem haklı.
Kaç senelik kocasını kaybetti. "Biraz alttan al" dedim.
-Ne olurdu biraz alttan alsaydın mesela? -Fatih, ben anneni her zaman alttan aldım.
-Ama şu yaptıkları… -Bak, sadece biraz düşün.
Empati kur.
Kendini annemin yerine koy.
Senin ona yaptıklarını biri sana yapsaydı…
…ne hissederdin?
-Fatih, bak… -Beni istemiyorsan ve sevmiyorsan
dediğimi yap.
Git Doğa, ayrılalım.
Bak, söz veriyorum. Hiçbir zorluk çıkarmayacağım.
Cemre de sende kalacak. Gelir hafta sonları görürüm.
Ama artık bir karar ver.
Ben çünkü çok sıkıldım artık.
[duygusal gerilim müziği yükselir]
[duygusal gerilim müziği biter]
-Mihri, bu gece inanılmaz güzel olmuşsun. -[yavaş müzik]
-Çok teşekkür ederim. Sen de öyle. -Rica ederim.
Metehan'la o olaydan sonra hiç konuştunuz mu?
Yok. Ben o konuyu kapattım. Hiç yaşanmadı varsayıyorum.
Sen de bir daha açma, olur mu?
Merak etme.
Sağ ol.
Hoş geldiniz Ömer Bey. Buyurun.
-Hoş bulduk. -[duygusal müzik]
-Merhaba. -Merhaba.
Hoş geldin Ömer.
Hoş bulduk.
Tebrikler.
Hoş geldin.
-Hoş geldin. -Tebrikler.
Canım.
Tebrik ederim.
-Hoş geldin. -Hoş buldum.
[duygusal müzik devam eder]
Bir Çimenlerin masaya geçeyim baba.
-Abi, ne haber? -İyi canım. Senden ne haber?
-İyiyim. -Ne haber Rüzgar?
İyi, sen?
İyi akşamlar.
Gökhan Bey, nasılsın?
-Sağ olun, siz de iyisiniz. -Ben de iyiyim, sağ olun.
Tanıştırayım, Rüzgar Bey.
Gökhan Bey.
-Memnun oldum. -Ben de öyle.
-İyi akşamlar. -İyi akşamlar.
İyi akşamlar.
Ne haber Metehan?
İyidir abi, senden?
Sağ ol.
Aa, Mihri.
Sen de mi buradaydın?
Çok güzel olmuşsun.
Teşekkürler.
[duygusal müzik devam eder]
-Ben masadayım o zaman, iyi akşamlar. -İyi akşamlar.
-Merhaba. İyi akşamlar. -Merhabalar.
-Oğlum Metehan. -Memnun oldum.
Görkem Hanım yok mu?
Bizimki biraz eserekli bir tiptir.
Kim bilir nerede?
-[gerilim müziği] -Anladım.
Çimen, şuradaki adamı tanıyor musun?
Hangisi?
Ömer abinin yanındaki.
Tanımıyorum.
Kızım, sürekli sana bakıyor.
He.
Farkında değilim.
Atma istersen.
Ne yapayım?
-Görkem. -Tebrik ederim.
Teşekkür ederiz.
-Baban gelmedi tabii. -[gerilim müziği biter]
E, tabii.
Tanıştırayım. Kıvılcım, Görkem.
Çok memnun oldum.
Ben de çok memnun oldum.
Şahane bir iş yapıyorsunuz. Tebrik ederim.
Teşekkür ederiz. Hoş geldiniz.
[duygusal müzik]
-Hoş geldiniz. -Hoş buldum. İyi akşamlar.
İyi akşamlar.
Tanıştırayım. Görkem Hanım, Rüzgar Bey.
-Çok memnun oldum. -Ben de çok memnun oldum.
Oğlum Metehan.
-Merhaba. -Merhaba.
[duygusal müzik yükselir]
[duygusal müzik biter]
Kapat gözlerini.
-Ne? -"Kapat" dedim.
[duygusal müzik]
Hadi.
Allah Allah.
Tamam.
Aç.
Umut.
Bugün inanılmaz bir anlaşma yaptım.
Daha imzaları atmadık ama anlaştık.
Ne anlaşması?
İdris Bey'in pırlanta şirketinin
genel müdürü duruyor karşında.
Şaka yapıyorsun.
Biz şirkette rekor satışlar yapınca teklif etti.
Adam bana çok güveniyor Nursema.
Maaşı çok iyi. Araba veriyorlar.
Artık uçuşa geçiyoruz.
Umut, inanmıyorum.
Bu da
benim sana ufak bir hediyem.
Bana şans getirdiğin için.
Aşkım.
Tebrik ederim.
Canım.
[duygusal müzik devam eder]
Yani böyle büyük bir hediyeye ne gerek vardı hayatım?
Ne demek ne gerek vardı?
Bu sana az bile.
[duygusal müzik biter]
Benim
böyle şeylerde gözüm yok, biliyorsun, değil mi?
Sen her şeyin en iyisine, en güzeline layıksın.
Korkuyorum ben.
[duygusal müzik devam eder]
Niye korkuyorsun?
Bu yaşananlar falan.
Düzenimiz bozulacak diye korkuyorum.
Bir tanem.
Hayatımın aşkı.
Bak, bu hayatta her şey değişir.
Ama benim sana olan aşkım değişmez.
[duygusal müzik yükselir]
[duygusal müzik biter]
E, tabii, darbe üstüne darbe yediniz.
Kalp dayanmadı.
Bismillah.
Ne darbesi?
Hayatım, Abdullah Bey'i kurul başkanlığından aldılar ya.
-Aa. -[neşeli müzik]
Abi, sen ona mı üzüldün yoksa?
Ah be abim. Ben bilsem seni bir okurdum.
Siz nasılsınız?
Evliliğiniz nasıl gidiyor?
İyi, çok şükür yengem, hamdolsun.
Maşallah.
Çocuk düşünüyor musunuz?
Çocuk mu?
Kısmetse olur yengem.
İnşallah.
O ne demek Leman ya?
Çocuk evin neşesidir Kayhan.
Ya benim neşem bize yeter hayatım. Vallahi bak.
[neşeli müzik biter]
Bence çocuk şart. Yoksa evlilik anlamsız.
Ya tam aile olmak çocuk doğduktan sonra oluyor.
Tabii.
Birbirinizden emin olmadan yapmayın bence.
Sonra pişman olursunuz.
[gerilim müziği]
Niye öyle dedin oğlum?
Evlat gibisi var mı ya? Nilay haklı.
-Nazlıcığım, hoş geldin. -Hoş bulduk.
-Nasılsın? -İyiyim.
Seni bugün biriyle tanıştıracağım. Geldiğinde tanıştırayım, tamam mı?
-Tamam. -Gel, sana masanı göstereyim.
Sevgili misafirlerimiz, öncelikle hepinize iyi akşamlar diliyoruz.
Bu muhteşem gecede bizleri yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyor
ve gecenin açılış konuşmasını yapmak için
Sayın Ertuğrul İslamoğlu'nu sahneye davet ediyorum.
[duygusal müzik]
Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. Hoş geldiniz. Sefalar getirdiniz.
Efendim, biz bu dernek için gerçekten çok çalıştık.
O yüzden bu akşam burada olmanız ve bizi destekliyor olmanız çok kıymetli.
Çok teşekkürler.
Sözü fazla uzatmadan
beynimde bu dernek fikrinin filizlenmesini sağlayan,
eğitime ve iyiliğe beni umutlandıran,
kız çocuklarının yoluna ışık olmamız için bizi cesaretlendiren
derneğimizin başkanı,
aynı zamanda benim de çok kıymetlim
Kıvılcım Arslan'ı alkışlarınızla sahneye davet etmek istiyorum.
[duygusal müzik devam eder]
Herkese iyi akşamlar. Hepiniz hoş geldiniz.
Herkes böyle konuşacaksa yandık yalnız ödül töreni gibi.
Ertuğrul, bu hayalimin gerçek olmasını sağladı.
Ayrıca hayatımın en zorlu ve karanlık döneminde bana bir ışık oldu.
Huzurlarınızda ayrıca ona teşekkür etmek istiyorum.
Bravo!
-[gerilim müziği] -[Kıvılcım'ın konuşmaları net duyulmaz]
Amcam içki mi içiyor?
Yok canım.
Yok, içiyor, bayağı bayağı içiyor işte.
O da bizim yüzümüzdendir Fatih.
[gerilim müziği devam eder]
[gerilim müziği biter]
Derneğimize verdiğiniz destekten dolayı size de çok teşekkürler.
Hedefimiz her çocuğu okutmak ve topluma faydalı bir insan olmasını sağlamak.
Tekrar teşekkürler.
[duygusal müzik]
Kıvılcım, tebrik ederim. Seninle gurur duyuyorum.
Canımsın. Bu olanlarda senin de emeğin çok büyük biliyorsun, değil mi?
Rüzgar.
Tebrikler.
Harika bir gece.
Ve kadehimi size kaldırıyorum.
Teşekkür ederiz.
Teşekkürler.
Tebrikler.
Teşekkürler. İyi akşamlar.
İyi akşamlar.
[gerilim müziği biter]
Ben bir lavaboya gidiyorum.
Tamam.
Pardon.
[gerilim müziği]
Selam.
Selam.
Sen kimsin? Nesin?
Nasıl?
Açıkça soruyorum işte. Kimsin sen?
Ben Kıvılcım Arslan'ın kızıyım.
Öyle mi? Gökhan ben.
Çimen.
Dernekte çalışıyorsun yani. Doğru mu anlıyorum?
Tam olarak öyle değil. Yani derneğin gençlik kollarına yardımcı oluyorum.
Aynı zamanda okuyorum ve teyzemin organizasyon şirketine yardım ediyorum.
O zaman seni görmek için hemen birilerini evlendirmem lazım.
Tanıştığımıza memnun oldum Çimen.
Ben de Gökhan.
Bak. Şimdi aklıma geldi. Aslında biri evleniyordu.
Ona yardımcı olabilirsin. Belki ofise uğrarım.
Uyduruyor musun?
Hayır canım. Düşündüm. Var gerçekten.
O zaman yardımcı olabiliriz.
Ben senin telefonunu alayım.
[gerilim müziği devam eder]
Gelirken haber veririm. Hem konum atarsın.
Olur.
Kaydettim.
O zaman görüşürüz.
Görüşürüz Gökhan.
[gerilim müziği biter]
-Havvacığım. Hoş geldin. -Hoş buldum.
-Nasılsın? -İyiyim. Sen?
Gel, seni Nazlı'yla tanıştırayım.
Nazlı, Havva.
Biriniz okumak için ne badireler atlattı. Ailesine direndi. Diğeriniz de tam tersi.
Şimdi birlikte bir konuşun bakalım. Hanginizin verdiği karar doğru bir karar?
[duygusal müzik]
Neden benim için bu kadar uğraşıyorsunuz ki?
Çünkü hem akıllısın, hem başarılısın, hem güzelsin.
Hem kendi geleceğin için,
hem de bu ülkenin geleceği için çok faydalı olabilirsin.
Bir kişi bir kişidir. Eminim Nazlı'yla çok ortak noktanız vardır.
Nazlıcığım, Havva sana emanet.
Görüşmek üzere.
[duygusal müzik biter]
Sanırım yine bir kız çocuğunu kurtarma operasyonu yapıyorsun, ha?
Evet, aynen öyle. Umarım işe yarar.
Sen kafana koyduğunu yaparsın.
[duygusal müzik]
Seni çok farklı gördüm.
Ne gibi?
İçki içmeye başlamışsın.
Ameliyatla eski Ömer'i gömdüm artık.
Anladım. Umarım mutlu olursun böyle.
Gayet mutluyum.
Sana da yeni iş ve aşk hayatında mutluluklar dilerim.
Teşekkürler.
[duygusal müzik biter]
Burası bayağı bir sıkıcı oldu.
Aynen. Saçımı başımı yolacağım şimdi.
Her zamanki mekana gidelim mi? Ne dersin?
Olur.
Sen önden çık. Ben sonra gelirim.
[duygusal müzik]
Hadi görüşürüz. İyi akşamlar. Sonra konuşuruz.
Ben üstümü değiştireyim.
Ben de çıkayım. İyi akşamlar.
İyi akşamlar.
-Canım oğlum. -[duygusal müzik biter]
Bir tanem.
Ay.
Ne yapıyor benim tosun paşam?
Tam tosun paşa.
Babaannesinin nar tanesi, nur tanesi bu.
Oy benim güzel oğlum.
-Anne, bir şey soracağım sana. -He?
Sor.
Sana bu kurşuncu iyi geldi mi?
Vallahi geldi Nilay. Böyle bir hafiflik oldu sanki.
Acaba Mustafa'ya da mı döktürsek?
Niye? Ne oldu ki?
[gerilim müziği]
Bilmiyorum. Bu aralar garip davranıyor.
Kesin nazara geldi. Kimin gözüyse ailemizi yedi bitirdi.
-Gözü olanın gözü çıksın inşallah. -Amin.
Ne oldu? Siz tartıştınız mı onunla?
Yok canım. Ne tartışması?
Biz hiç tartışmayız ki, çok iyi anlaşırız.
Ama bu aralar sanki bana gıcık oluyor.
Ya da baktı, bu ailede bütün erkekler sapıtıyor. "Sıra bana geldi" dedi.
Benim oğlum yapmaz öyle şey.
Fatih de yaptı. O da oğlun değil mi?
Mustafa yapmaz.
Onun canı işte bir şeye sıkılmıştır. Ben ağzını ararım.
Tamam anne. Aman şu kurşuncuyu unutma. En yakın zamanda ayarlayalım, he?
Tamam, tamam, ayarlarız. Okurum da ben onu.
Tamam. Hatta birlikte okuyalım.
Nefesimizin gücüyle düşmanların gözlerini yok edelim.
İnşallah yavrum, inşallah.
Ay.
Canım benim.
[gerilim müziği biter]
-Hazır mıyız? -Hazırız.
Kendimi kesecektim. Kör kuyulardan kurtardın beni.
O zaman sana bir müzik yapayım.
İyi, hadi, yap.
[Evdeki Saat - "Sustum" çalar]
♪ Sıkıldım buralardan ben ♪
♪ Sıkıldım bu zamandan ♪
♪ Nereye gitsem, ne yana baksam ♪
♪ Çok haber aldım, azı güzel ♪
♪ Uyanıyoruz artık, çık ♪
♪ Şu kafanın içinden ♪
♪ Yolunu bulsan, dayanabilsen ♪
♪ Senin içinde seni arar ♪
♪ Koş dedi, koş dedi kaçana kadar ♪
♪ Yüksek dağları aşana kadar koştum ♪
♪ Koştum ♪
♪ Sus dedi, sus dedi geçene kadar ♪
♪ Köprüyü geçtim göçene kadar sustum ♪
♪ Sustum ♪
♪ Gündüzlerin hesabını ♪
♪ Sorar mıyım gecelerden? ♪
♪ Duvara vursam, düşeni ezsem ♪
♪ İçine atmak kime yarar? ♪
♪ Uyanıyoruz artık, çık ♪
♪ Şu kafanın içinden ♪
♪ Yolunu bulsan, dayanabilsen ♪
♪ Senin içinde seni arar ♪
♪ Koş dedi, koş dedi kaçana kadar ♪
♪ Yüksek dağları aşana kadar koştum ♪
[müzik biter]
[Pembe] Evinde, olması gerektiği yerde.
-Bir daha asla rahatsız etmeyeceksin onu. -[duygusal müzik]
Kocamın peşini bırak artık.
Başına ne geldiyse senin yüzünden geldi.
Şu düştüğüm duruma bak.
Benimle evlenir misin?
Evet, evet, evlenirim.
[duygusal müzik devam eder]
Ne umdum ne buldum.
Ben kimsenin kötülüğünü istemedim ki.
Sadece kendim için bir şey yapayım dedim.
Doğa kim bilir ne halde şimdi benim yüzümden.
Oğlum.
[duygusal müzik biter]
Hazır kimse yokken biraz konuşayım istiyorum seninle.
Ne oldu anne?
Neyin var çocuğum senin?
-He? Bu babana üzülmek falan değil. -[gerilim müziği]
Ben seni ilk defa böyle görüyorum.
Karına da ters davranıyorsun, ne oldu?
Bir şey yok anne.
Hiç yok gibi durmuyor ama Mustafa.
Oğlum, gene bu Nilay bir şey istedi,
tutturdu da sen onu mu söyleyemiyorsun bize, he?
Yok bir şeyim anne.
Her zaman öyle gülüp eğlenecek halim yok. Bu aralar da böyle biraz.
Peki çocuğum.
Ben yatıyorum, hayırlı akşamlar.
Sana da.
Abi, iyi misin sen?
İyiyim, yatıyorum, iyi geceler.
Nesi var?
Ne bileyim, delirme sırası ona geldi herhalde.
Ben Cemre'nin yanına çıkıyorum.
Tamam, ben bir annemin yanına gideceğim, sen çık.
Anneciğim.
[gerilim müziği biter]
İyi misin sen?
-Babam ne durumda? -Uyuyor baban.
Benim kafam abine takıldı.
-Bir derdi var onun. -[gerilim müziği]
Var da bir şey anlatmıyor ki.
Bunalıma mı girdi acaba?
Anneciğim, bunalıma girecek nesi var Allah aşkına?
Biz ölelim o zaman.
Yavrum, hassas çocuk o, çabuk etkileniyor.
Akşamınız nasıldı?
-Değişik. -Nasıl değişik?
Amcamı gördüm de.
Ee?
İçki içiyordu.
[gerilim efekti]
Yok canım.
Yok, sen yanlış görmüşsündür.
Hayır anneciğim, "gördüm" diyorum.
Bayağı da keyfi yerindeydi hatta.
Aa.
Ay, tövbe estağfurullah.
Ay başında melekler ağlayacak.
Ne oldu bu adama?
Ne bileyim anne, herkese ne olduysa amcama da ondan oldu herhalde.
Vallahi ben artık yetişemiyorum ya.
Ay yok, baban iyileşsin de alsın karşısına, konuşsun.
Kafir mi olacak canım bu saatten sonra?
Allah'ım, sen şaşırtma ya Rabb'im kimseyi.
[gerilim müziği devam eder]
[gerilim müziği biter]
Mustafa'm,
ne oldu?
Bak, üzüntüden sütüm kesilecek.
[gerilim müziği]
Biz seninle bir elmanın iki yarısıyız.
Yılın çiftiyiz.
Ne oldu?
Nilay.
Söyle Mustafa'm.
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
[gerilim efekti]
Benim mi?
Bana söylemek istediğin bir şey varsa söyle.
Yok, yok canım.
Hiçbir şey, ne olacak?
Emin misin?
Hı hı. Evet, eminim.
Peki.
Güzel kızım.
[gerilim müziği biter]
[duygusal müzik]
[telefon çalar]
Doğa.
Alev.
Ya nasılsın? Konuşamadık daha.
Çok üstüne geldiler mi?
Kıyamet koptu.
Tahmin ettim.
Çok özür dilerim Doğa, benim yüzümden.
Ama bu Pembe de her yerden çıkıyor yani.
Maalesef.
Apo nasıl?
Yani düne göre daha iyi tabii ama
bu durum onu da bayağı sarstı.
Ne Pembe'ymiş arkadaş ya.
Kadın tek başına ordu gibi.
Fatih de isyan etti artık.
O niye isyan ediyor ya?
Bıkmış.
Haklı da.
Haklı mı?
Sen mi söylüyorsun bunu?
Alev, ben galiba bazı şeyleri fazla abarttım.
Yani bilmiyorum.
Ben de çok iyi değilim.
Bu kadın seni de suçlu hissettirdi ya.
Pes.
Apo iyileşince ne olacak acaba?
[duygusal müzik devam eder]
Alev, bence o iş olmayacak.
Nasıl yani, ne diyorsun sen?
Bak, yarın buluşup detaylıca bunu konuşuruz.
Ama olan sana olacak.
O yüzden bence sen bu işi hemen bitir.
[duygusal müzik devam eder]
Nasıldı gece?
[duygusal müzik biter]
İyiydi.
Biz de çok uzun kalmadık, çıktık zaten.
Doğa, annen konuşma yapmış, internette gördüm.
Evet, çok güzel konuştu.
Nilay Hanım, size bir posta gelmiş ama imza atmanız gerekiyormuş.
[gerilim müziği]
Kargolar da bazen tutturuyor imza diye.
Ben bir bakayım.
Bu sizin.
Burayı imzalamanız gerekiyor.
-Ne imzası, kargo değil mi bu? -Mahkeme celbi.
[gerilim müziği yükselir]
Ne celbi?
Benim mahkemeyle ne işim olur beyefendi?
Siz burayı imzalayın.
Teşekkür ederim.
Allah'ım, olamaz.
Olamaz.
Olamaz.
[gerilim müziği devam eder]
Kızım.
Ne bu halin, böyle ruh gibi duruyorsun? Geçsene.
Kızım.
Mus--
Mus-- Mustafa.
Mustafa, bu ne?
Mustafa, sana diyorum.
Boşanıyorum senden.
[gerilim efekti]
Ne?
Ne diyorsun oğlum sen?
Mustafa.
Hay Allah'ım.
Ay Allah'ım, sana geliyorum.
Delirdiniz mi, beni öldürmek mi istiyorsunuz?
Kararım kesin.
Bitti artık bu iş.
[duygusal gerilim müziği]
Ne demek senden boşanıyorum? Ne diyorsun Mustafa?
Başka bir kadın var, değil mi?
Sen de baban, kardeşin gibi sapıttın. Allah senin cezanı versin.
Her şeyi biliyorum ben Nilay.
Her şeyi.
O bebeğin benden olmadığını biliyorum.
[duygusal gerilim müziği yükselir]
Ne diyorsun?
Ay. Ay!
Ay Allah'ım, ay.
Ne diyorsun sen ya?
Evet Mustafa Bey.
Talep ettiğiniz üzere testleri tekrardan yaptık.
Ama maalesef sonuç değişmedi.
Nasıl değişmedi doktor bey? Çocuk sahibi olmam imkansız mı yani?
Maalesef.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
Oğlum benim oğlum değil mi?
Karım başkasından çocuk yapıp bana "bu senin" mi demiş?
Mustafa Bey, bunun tek çözümü DNA testi vermek.
Çok üzgünüm ama maalesef durum bu.
Şüphelerinizden kurtulmanın tek yolu DNA testi.
Abdullah benim oğlum değil yani.
[duygusal gerilim müziği yükselir]
[Mustafa] Rutin bir kontroldü.
Beni üroloğa sevk ettiler.
Testler yapıldı sonra.
"Çocuğun olamaz" dendi ama benim bir oğlum var.
Benim karım aslında öyle biri değildir.
Beni çok sever.
Ya da beni öyle inandırdı, bilemiyorum.
"Olamaz" dedim, hâlâ inanamıyorum da.
Ama daha sonra akrabasıyla konuşmasını duydum.
"Mustafa duyarsa beni kapının önüne koyar" diyordu.
Üzgünüm Mustafa Bey.
Ben de.
Ben de çok üzgünüm.
Ben o çocuğa babamın adını verdim.
Ben boşanmak istiyorum.
Çok acil davayı açalım.
Beni böyle yalanla kandırmış bir kadını hayatımda istemiyorum.
Peki, şöyle yapacağız Mustafa Bey.
Davayı açalım.
Ama önce hemen bir DNA testi yaptıralım.
Sonucun çıkması 10 günü bulabiliyor.
-Bu arada isterseniz bekleyebilirsiniz. -Bekleyemem.
Anlamıyorsunuz, nefesim daralıyor benim. Ölecek gibi oluyorum.
Tamam, o zaman işlemleri hemen başlatacağım.
Siz bana bir vekaletname verin. Zaten irtibatta olacağız.
Sağ olun.
Sağ olun.
Beni bunca zaman kandırdın sen.
[gerilim müziği devam eder]
Herkes senin kötü biri olduğunu söylediğinde ben hep seni savundum
ve sen benim iyi niyetimi kullandın Nilay.
Ne kötülüğü? Kime ne kötülüğüm dokunmuş? Kim dolduruyor seni?
"Çocuk benden değil" ne demek?
Bunca zamandır hamile kalamıyordun ama
Doğa hamile kalınca bir anda sen de hamile kaldın ne hikmetse.
[duygusal gerilim müziği yükselir]
Onda bile geri planda kalmak istemedin sen.
Dönüşü olmayacak şeyler söylüyorsun. İleri gidiyorsun Mustafa, saçmalamayı kes!
Yalan mı Nilay?
Hı? Yalan mı?
Sen kendini sürekli Doğa'yla karşılaştırdın.
Ama Fatih haklıymış, ben bilememişim.
[yankılanır] Sen şeytanın vücut bulmuş haliymişsin.
Söyle Nilay.
Hadi söyle.
Söyle de rahatla.
O çocuk benden değil. Söyle, rahatla Nilay.
Sen beni bu evde yerini sağlamlaştırmak için kullandın.
Milletin namusuna laf edenler öyle olurmuş derlerdi de inanmazdım.
Asıl namussuz senmişsin be.
[duygusal gerilim müziği devam eder]
Evet.
Çocuk senden değil. Oldu mu? Rahatladın mı?
[yankı] Çocuk senden değil. Oldu mu? Rahatladın mı?
[duygusal gerilim müziği devam eder]
[kapanış müziği]
浏览更多相关视频
Ghaata Episode 16 [Eng Sub] - Adeel Chaudhry - Momina Iqbal - Mirza Zain Baig - 27th January 2024
" بنت بتشتغل خادمة فى قصر ملياردير كبير وبالصدفة بتكتشف إن الملياردير ده يبقى جدها "
Chinese sniper vs. American sniper during the Korean War (1952)
العائلة الروبلوكسية #218 | سلطان طرد نوير و جودي فضحت المديرة قدام المشرفات 📢
iShowSpeed in Peppa Pig
[PHẦN 2/3] Hành trình tìm về Thân Phận thật sự của Cậu Bé Nhặt Rác | Yabani (2023)
5.0 / 5 (0 votes)